Türk siyaset tarihinde “altı kere gittiysem yedi kere geldim” diyen Süleyman Demirel, bu sefer geri dönülemeyen bir yola giderek Hakk’ın rahmetine kavuştu.

Günümüzde artık siyaseti mizah ile buluşturan liderler ve siyasiler kalmadı. Siyasi üslup da değişti. Soru sorulmasına tahammül edemeyen siyasetçiler, zekice yapılan cevap manevralarını da unuttu. Geriye dönüp bakıldığında siyaseti mizah ile yoğuran, hazır cevaplığıyla, bir zeka inceliği gösteren Süleyman Demirel, bugün hala hafızalara kazınan sözleriyle hatırlanıyor.

91 yaşında hayata veda eden eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Anadolu’nun bağrından çıkarak devletin tepesinde görev yapan birisidir. “Yıllardır siyasi muhalifleri tarafından “Çoban Sülü” denilen siyaset dehası artık ince esprileri ve hazır cevaplılığı ile hafızalarımızdaki yerini alacak.

İsterseniz Demirel’in Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde hala unutulmayan sözlerinden bir demet yapalım:

*Demirel Başbakanlığı döneminde 12 ada konusunda Yunanistan ile yine sorun yaşanmış, karşılıklı kılıçlar çekilmişti. Kabine toplantısının ardından dışarıda bekleyen gazeteciler sorar:

- Sayın Başbakan, Yunanistan Ege Denizi'nin bir Yunan gölü olduğunu iddia ediyor. Ne düşünüyorsunuz?

- Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir.

*Süleyman Demirel’in, Başbakanlığı sırasında bir süre benzin yokluğu çekiliyordu. Gazetecilerin sıkça konuyu gündeme getirmesi karşısında verdiği cevap şöyle:

-Su mu daha değerlidir, benzin mi?. Tabii ki su. Benzin içilmez ama su içilir. Benzin vardı da biz mi içtik?

*Benzin sıkıntısı ile ilgili başka bir soruya,

-Türkiye'de petrol vardı da tankerlerin hortumuna ağzını dayayarak Nazmiye mi içti?

*Başbakanken kendisine "Sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz?" diyen gazeteciye:

-Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim

*Fenerbahçeyi mi, yoksa Galatasaray’ımı tuttuğunu soran muhabire Demirel:

-Beşiktaş'ı niye sormuyorsun?

*Kırıkkale'de cephane fabrikası patlamıştır. Neden önlem alınmadığı soruları gazete manşetlerinden inmezken, Demirel gazetecilere kendi uslübuyla olayı değerlendirir:

- Kimin aklına gelir patlayacağı?. Sizin aklınıza geldi mi?

*8  kasım 1968’de Adalet Partisi Ankara il kongresinde sokaklara dökülen halk için:

"Yollar yürümekle aşınmaz"

*Basın toplantısında bir muhabir "Derin devlet nedir?" diye sorar:

"Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir."