Geçtiğimiz günlerde  İstanbul’da polis tarafından yapılan bir operasyonla Suriyeli çocukları kiralayarak dilendiren bir çete ortaya çıkarıldı. İnsanların iyi niyetini ve merhametini kullanarak para kazanmaya çalışanları oldum olası sevmem.

Konya’da da bir çok kritik kavşaklarda dilenen çocuklar görmek mümkün.Trafikte kırmızı ışık yandığı zaman ortaya çıkan dilenci çocuklar, insanların duygularını ve vicdanlarını kullanarak para kazanmaya çalışıyor.

Polis veya zabıta araçlarını gördükleri zaman hemen çil yavrusu gibi dağılan bu merhamet tacirleri, aynı zamanda trafik içinde tehlike yaratmaktadır. Son yıllarda artan göçler sonucu bir çoğu Suriyeli olan bu çocuklarla emniyet ve belediye yetkilileri çalışmalar yapıyor.

Ancak vatandaş olarak bizlerde emniyet ve belediye güçlerine yardımcı olmalıyız. Dilenmekte olan çocuklara vereceğimiz para ile bu işi kalıcı hale getirmiş oluruz. Hem bazı dilencilerin aylık kazancının binlerce lira ile anıldığı, evi ve altını olduğu da bir gerçektir.

Yardım yapmayı ve sadaka vermeyi sevenler için ilk önce kendi çevrelerine bakmaları gerektiğine inanıyorum. Etrafımızda muhtaç olan ve bu muhtaçlığı dillendiremeyen çokca yoksul insanlar var. Bunlar bide gerçek ihtiyaç sahibi.

Hayır yapmayı seven kişiler olarak etrafımıza kısaca bir bakmalı ve gerçek ihtiyaç sahiplerini bulmalıyız. Konya sokaklarını mesken tutan dilencilere para vermememiz gerekir. Dilenciler konusunda da yetkililere destek verilmelidir.

Konya sokaklarını ve kavşakları mesken tutan dilencilere karşı uyanık olmalıyız. Emniyet ve belediye yetkilileri ne kadar operasyon yaparsa yapsın, dilencilerde o kadar halkın duygularını kullanmaya çalışıyor.

Yakalanan bazı dilencilerin üzerinde çıkan yüklü miktarda para haberlerini hep birlikte okuyoruz. Bazı alışveriş merkezlerinin kasalarında para tümleten dilencileri bir çoğunuz görmüştür. Hasta veya yoksulluklarını ortaya sürerek dilenen insanlar konusunda uyanık olmalıyız.