10 Aralık tarihi Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır. Yani insan hak ve özgürlüklerinin herkes için tüm yönleriyle korunup hayata geçirildiği bir dünyada kişi, kurum ve kuruluşların birbirlerinin insan haklarına saygı göstermesi gerektiğini anlatan sembolik bir gün.

10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 67. yıl dönümü, insan hakları bilincinin tüm dünyada yerleşmesi, gelişmesi, anlam ve öneminin kamuoyu tarafından paylaşılması amacıyla “Dünya İnsan Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutladığımız bugün, sadece, bir takım önemli kararların alındığı ve hatırlandığı gün değil, aynı zamanda bizden sonraki nesillere, uygulamalarımız ile örnek olunması gereken ve insanların onurlu yaşamaları adına evlatlarımıza yol gösterdiğimiz gün olmalıdır.

Çünkü insan hakları bütün insanlığın ortak değeri, bütün uygar ülkelerin ortak paydasıdır. İnsan hakları ve temel özgürlükler alanında, gelişmiş ülkelerdeki demokrasilerle aynı değer ve amaçları paylaşan Türkiye, insan hakları standartlarının en yüksek düzeye getirilmesi amacıyla son yıllarda birçok önemli adımlar atmıştır.

Türk halkının tarihi ve manevi dokusunda esasen var olan insana saygı, başkasının hakkına, hukukuna hürmet duygusu, insan hakları alanındaki çalışmaların günlük hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktadır.

Devlet, özgürlüklerin, demokrasinin ve insan haklarının tam olarak gerçekleşmesi için uygun ortamı yaratmak zorundadır. Hukuk, özgürlük, insan ve hak kavramlarının bilinmesi insan haklarının doğru uygulanması ve sürdürülebilir kılınması açısından önemlidir. İnsan hak ve özgürlüklerinin evrensel ölçütlere ulaştırılması konusunda toplumun tüm kesimlerine büyük görev düşüyor.

İnsan hakları uygulaması ülkelerin gelişmişlik seviyeleriyle doğrudan bağlantılıdır ve ülkemizde de üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Uluslararası belgeler ve insan hakları kuruluşlarının varlığı, insanların temel haklara sahip olduğu düşüncesi dünyanın birçok ülkesinde kabul görmesine rağmen, dünyada ve ülkemize yakın coğrafyalarda hak ihlallerinin devam ettiğini görmek insanlık adına üzücüdür. İnsan haklarının ve temel özgürlüklerin tüm dünyada saygı gördüğü, korunduğu, güvenli ve aydınlık bir gelecek diliyorum.