DEMOKRASİ İHLALİ
Türkiye'nin jeopolitik konumundan dolayı tüm dünya ülkeleri operasyon çekme gayretinde. Ülkemizi bölmeye, parçalamaya çalışan şer odaklarına karşı tek yürek olduğumuzu 15 temmuz gecesi gösterdik ama yetmedi. Evet son cevabımızı 16 Nisan günü vereceğiz.
Ülkemizin bekası ve mevcudiyeti için yapılması gereken layıkı ile muamele etmektir. İçimizde yer edinmeye çalışan terör örgütlerine veya sırtını emperyalist güçlere dayayan örgütlere ve hainlere cevabı verme günüdür 16 Nisan.
Postmodern darbe, 28 şubat, gezi olayları, 17-25 Aralık yargı kumpası, sokak kalkışmaları, çeşitli darbe girişimleri ile hedefine ulaşamayanlar yine harekete geçtiler. Baktılar ki taşeronlar ile olmayacak bu iş bizzat ihanet bayrağını devr aldılar. Amaç açık ve net; siyasi ve terör baskılarıyla diz çöktürülmeye çalışılıyor devletimize.
Aile ve sosyal Politikalar bakanımız sayın Fatma Betül Sayan Kaya hanımefendinin Hollanda başkonsolosluğunda vatandaşlarımız ile buluşması siyasi hukuk kuralları, insan hakları ve demokrasi kurallarına uymayan bir eylemle engellendi. Rotterdam'da konsolosluk önünde rehin alınan bakanımız akabinde sınır dışı edildi ve gurbetçi vatandaşlarımıza atlarla ve köpeklerle saldırıldı. 21. yüzyılda görülmüş en faşist uygulamadır bu. Avrupa'nın demokrasi ve ifade özgürlüğü gibi önemli değerlerinin temeli olmayan, suni gerekçelerle Türk siyasetçiye uygulanmaması kabul edilemez asla. Hollanda bu faşizan uygulamasından akıl ve sağduyu ile vazgeçmelidir.
Uyuşturucu kullanımı, pedofoli, eşcinsel ve lezbiyen evlilikleri, kanlı orta çağ ayinleri ve seri katilleri ile meşhur Hollanda'nın demokrasiye ve insan haklarına bağlılığını biz Bosna’da Srebrenitsa katliamında gördük!? O yüzden şaşırdık mı ? Asla ...
Bize demokrasi dersi vermeye çalışan AB üyesi Hollanda hangi zihniyet ve gerekçelerle yaptırım uyguladı? Hollanda'nın demokrasi ve insan haklarını hiçe sayan bu tutumunu şiddetle kınıyorum. Diplomatik pasaporta sahip bakanımızın engellenmesi temel insan haklarından olan seyahat özgürlüğünün engellenmesi İslamofobia bilinçaltının tezahürüdür. Avrupa konseyi üyesi, NATO üyesi ve AB aday ülkesi Türkiye ile AB üyesi Hollanda arasında yaşanan bu gerginlik diplomatik nezakete ve müttefiklik ilişkisine ciddi bir zarar verdi. 16 Nisan'da faşizme Osmanlı tokadı ile cevap verilecektir.
Sayın bakanımızın gurbetçi bir grup vatandaşımıza sesini duyurmak isterken; tüm dünyaya sesini duyurması o gecenin tek kazanımı. 15 temmuz sonrası bize en son geçmiş olsun diyen ülkelerden Hollanda FETÖ darbecilerine Amerika, Almanya, Belçika ve İsviçre'den sonra en çok kucak açan AB ülkesi. Bünyesinde o kadar çok terörist besliyor ki safları belli. Takındıkları bu küstah tavır FETÖ ve PKK destekli Hollanda üzerinden Türkiye’ye karşı bir 15 Temmuz ya da Gezi kalkışmasıdır. Darbemin başka bir şeklini uygulamaya kalkıştılar. Ülkemizin yükselişini hazmedemiyorlar. Ekonomisi en çok gelişme gösteren ülkelerden olan Türkiye'yi Hollanda'nın tehdit kabul etmesinin yansımasıdır . Bu durum da referandumun Türkiye için ne kadar önemli olduğununun göstergesidir. Avrupa anladı ama bizim içimizde hala anlamamakta direnen bir güruh var.
Sözde özgürlükler ve demokrasi ülkesi Hollanda; insan haklarıdan bahsedip insanlara yaptıkları zulmü ile tarafını belli ederek haçlı saldırganlığı kisvesinde Avrupa kıtasının ırkçılık zaafiyeti ile 15 Temmuz ruhumuzu canlandırdı.
Ülkemizin Parlementer Sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişi bürokratik, vesayet terör örgütleri ve küresel çete açısından değerlendirince; güçlü ekonomi, sivil anayasa ve milletin iktidar olmasının kendilerine vereceği hezimetin farkındalar.
Küresel siyasete kalıcı şekilde entegre olmak için, Avrupa'ya haddini bildirmek ve faşizme karşı koyacak güçlü bir devletin temelleri için tabii ki evet ! Yaşanan talihsiz demokrasi ihlalinin 16 Nisan da evet'e desteğinin arttığını göreceğiz. Bakanlarımıza yaptığımız hak ihlali Evet'e hizmet etmektir. Bu da böyle biline.
Unutmayalım ki ; bizi koruyan ve kollayan mazlumlarımız , gözü yaşlı analarımızın duâları var . Ümmetin hakkını savunan ve mazlumun yanında olan ; ekonomisiyle , sanayisiyle ve kültürel zenginlikleri ile büyük Türk Devleti'nin dünya üzerinde söz sahibi olmasını istemeyecekler . Ama şunu da biliyoruz ki boş durmayacaklar her türlü kumpası ve fitneyi denemeye devam edecekler .
Geleceğimiz için buna mecburuz . Çünkü başka Türkiye yok . Biz ezanımızla ve bayrağımızla kimsenin bölmeye gücünün yetmeyeceği büyük ve güçlü Türkiye'yiz . Bu egemenlik, halkın iradesi ile seçilen Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı ile meydanlara inip tanklara, uçaklara ve silahlara aldırmadan can verilerek yazılmış bir destandır . Bu destan ile milli irade yumruğu tüm hain, terörist ve bölücü zihniyetin tepesine inmiş hainlerin tüm planlarını boşa çıkardı . Yüce Rabbimiz nurunu tamamlayacak ve mazlum coğrafyalarını en kısa zamanda düzlüğe çıkaracaktır inşallah.
Unutulmamalı ki!
Sahipsiz vatanın batması haktır; sen - ben sahip çıkarsak bu vatan batmayacaktır.
Allah'ın izniyle...