Halime Bilgin

Halime Bilgin

Paris'in Merkezinde Bir Hadis İki Niyet

Paris'in Merkezinde Bir Hadis İki Niyet

Ramazan ayı dünyadaki tüm ülkelerde, Müslümanlar için manevi boyutu aynı düşünce ve duyguyla yaşanıyor. Elbette oruç tutmak için o ülkenin tüm vatandaşlarının Müslüman olması beklenemez. Bazen üç yada on kişinin Müslümanlığı bile bu ibadetin o ülkede yaşanmasına vesile olur. Bu açıdan bakınca yeryüzünde tek kişide olsa oruç tutulmayan bir ülke yok gibi duruyor.

Bilindiği gibi bazı ülkelerde Ramazan ayının her yönü güçlü bir şekilde yaşanır. Türkiye, Tunus, Mısır veya diğer Müslüman olan ülkelerdeki gibi. Fakat Avrupa, İskandinav veya Asya ülkelerinde Ramazan ayının sosyal dokusunu hiç hissetmeden sadece bireysel yönüyle geçiren Müslüman çok.

Evet bu ülkelerde de küçük topluluklar olarak bir takım birliktelikler organizeler, toplu iftarlar veriliyor. Yalnız bunlar tüm Müslümanları ve ülke genelini kapsamıyor. Çoğu kişi bireysel çekirdek ailesi ile bir kaç eşi dostu ile oruç ibadetini küçük çevresel çapta yaşayabiliyor. Hal böyle olunca bazen enteresan hallerde yaşanmıyor değil. Geçenlerde bir arkadaşımın eşi taksi şoförü. Bir telaşla iftara yetişmek için trafikte direksiyonla cebelleşirken güzergahına düşen bir yolcuyu yol üstünde bırakmak için arabaya almış. Onu adresine ulaştırıp ailesi ile iftar açmayı düşünürken trafiğe takılmışlar. Sohbet ederken yolcunun da oruç olduğunu anlayınca iftar saatinde arabasının torpidosundan çıkardığı hurmalarla oruçlarını açmışlar. Bu arada yolcu kendi ana dilinde konuşarak birilerini aramış. Adrese vardıklarında ise onları bekleyen bir kişi arkadaşımın eşine iftarlık için su ve yemek hazırlayıp getirmiş. Arkadaşımın eşi o kadar çok duygulanmış ki. O bir hurma ile de olsa bir oruçluya iftar etme sevabı aldığını düşünürken iftar ettirdiği kişi ona yemekle iftar ettirme sevabına nail olmuş.

İşte birbirini hiç tanımayan bu iki insanı oruç ibadeti birbirine tanıtmış. Ve Peygamberimizin tavsiyesi olan "Kim bir oruçluyu iftar ettirirse oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.(Tirmizî, Savm 82) hadisini Paris'in merkezinde birbirlerine yaşatmışlar.

Dünyanın neresinde olursa olsun Ramazan ayı bir şekilde kendine özel hallerini insanlara farklı şekillerde ve farklı mekanlarda yaşatır. Bu nedenle böyle bir nimete sahib olmak bana göre bir ayrıcalıktır. Bu ayrıcalığın kıymetini bilmek ve gerektiği gibi yaşamak elbette kişinin kendisine bağlıdır. Bana pek laf düşmez. Fakat İslam dini içinde bu kadar dünyayı kapsayıcı bir başka ibadet ritüeli yok sanırım. Bunu da es geçmeden birbirimize iyiliği tavsiye etmek adına, bu ayın önemini bir kez daha düşünmenin ve bu günlerin değerini vererek yaşamanın altını çizmek istiyorum. On gün sonra geriye dönüp baktığımızda, bu aya özel hallerin hiç biri kalmayacak. Sosyal dokusunu bir yana bırakırsak bireysel iç yolculuk diğer zaman dilimlerinde, bu aydaki gibi geniş açılımlı olmayacak. Tüm bunları düşünerek ve bu günlerin reel tadını alarak yaşamanız dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halime Bilgin Arşivi