Kendine Geniş Odaklı Bir Lens Al
Biz neden böyleyiz.
Başarılı olmak veya bir şeyler yapmak, yapmamak kadar eleştiri alıyor.
Yıllardır ülkemizde bir ötekileştirme hastalığı var. Bundan beslenenler bir dönem, Sağcı Solcu ile tatmin oldular. Şimdilerde Kemalist ve Muhafazakarlık ile bu iç hastalıklarını sürdürüyorlar.
Bir olay oldu mu, hep duyduğumuz herkesin aşina olduğu. Bir söz tekerlemesi vardı.
Elin milleti aya çıktı marsta yaşam arıyor bizim millet hala yaya...
Hatta bu sözü Kemalistler, millet Ay'a gitti, bizim yobazlar nelerle uğraşıyor,
Muhafazakarlar, siz Ay'a çıktınız da bizim seccademiz mi takıştı gibi söz düellosuna bile dönüştürdüler.
Şimdi bu sözleri söyleyenlere ne oldu.
Geçte olsa o gün geldi ve Uzay'a insan gönderdi ülken. Sen hala neyin peşindesin...
Neymiş efem, sokakta bu kadar aç insan varken, Uzay'a insan gönderme masrafına gerek yokmuş...
Uzay'a ilk giden Türk Alper Gezeravcı değilmiş...
55 milyon dolar verip uzaya turist gönderilmiş. Gerçekten dışardan bakınca ülke insanımızın büyük bir kısmı hastalıklı bir bakış açısına sahip olduğu görülüyor.
Doksan öncesi arabesk bir toplumduk. Bu dinlediğimiz şarkılardan da anlaşılır bir durumdu. Sanatçılar toplumun dışarı vurumudur. O günkü dinlenilen şarkılara bir baksak Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses’ti. Şimdi gelinen noktada ise tamamen bir negatif bakış açısı var. Kime mikrofon uzatsan hemen başlıyor eksikliklere. Hiç memnun olan yok. Aslında, arabesk ve negatiflik arasında çok az bir fark var. Her ikisinin de odak noktası, olmayana, olanı görmemeye. Buda düşünce olarak, değişimi zor kabullenen bir millet olduğumuzu gösteriyor.
Ülkemiz ne kadar gelişirse gelişsin, teknoloji ne kadar ilerlese ilerlesin, insan kendini değiştirmedikçe , tüm yenilikler, gelişmeler insana belli bir yere kadar katkı sağlayabilir. Çünkü bakış açımızın değişmesi, ilerlemeyi ve gelişmeyi kabul etmemizle doğru orantılıdır.
Ülke insanı olarak, yeniliklere karşı olumlu bir bakış açısı geliştirmedikçe, gelişmeleri kabullenmedikçe, ne yapılırsa yapılsın yine hep eksik ve negatif bir taraf bulunur. Bu alışkanlıktan bir an önce kurtulmak için önce birey olarak kişi kendi gelişimine önem vermelidir. Bireyler bilinçlenirse, düşünce yapısını, duygusunu ve öngörüsünü geliştirirse, toplum otomatik olarak gelişir. Buda ülkesine yansır.
O halde üzerine düşeni yap ve bir an önce, yüzeysel kişilikten kendini kurtararak derinleşmeye ve olaylara bakış açını yenilemeye koyul. Sabit fikirlilikten kurtul ve kendine geniş odaklı bir lens al. O zaman her şeyi daha net görebileceğin karelerin olur. Yalnız çektikten sonra biraz üzerinde dur. Emin ol sonrasında hem pozitif hem negatif noktaları görürsün. Sen olumluya talip ol ki sendende o yansısın. Önce topluma ve dolayısı ile ülkene katkı sağlamış olursun.
Negatif kareler içinde yeri gelince ince uyarılar yap. Bu olumlu görmeni engellemez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.