Siyasetin son dönemeci
Öyle ilginç günler yaşıyoruz ki, konuları anlamlandırmak çok zor inanın. Siyasetçi yetiştiremeyen ülkemizde cumhurbaşkanı adayı çıkartmak bile oldukça zorken onlarca, belki de yüzün üzerinde siyasi parti olması da ayrı bir komedi.
Geçtiğimiz haftanın en önemli konusu malumunuz Ekrem İmamoğlu idi. Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Eğer görevinden istifa ederse yerine belediye meclisinden bir üye başkan olarak görevine devam edecek. Belediye meclisinin çoğunluğunu da Ak Partililer oluşturduğuna göre büyük ihtimalle İstanbul’da son bir sene de olsa belediye başkanlığını Ak Parti almış olacak. Malumunuz olduğu üzere Ankara’da da durum farklı değil. Başkan CHP’li ama meclis çoğunluğu Ak Partili.
Dolayısıyla Ankara veya İstanbul belediye başkanlarından bir lider çıkarmaya çalışmak siyaseten kazandıracak bir hamle olmaz. Bu konuda çok ısrarcı olmak akla sadece “bir yerden acaba talimat mı alınıyor” düşüncesini getirir.
Peki, kim aday olur? Bu saatten sonra aday illaki tanınan ve vatandaşa uzak olmayan birisi olmalıdır. Çünkü adaylık açıklama dönemi Millet İttifakı için geçmiştir. Kılıçdaroğlu en makul aday gözükmektedir. Eğer Kılıçdaroğlu aday yapılmak istenmiyorsa onun dışında en akıllıca aday, küresel sermayenin de desteklediği aday olan Ali Babacan olmalıdır. Diğer genel başkanlar, Akşener, Davutoğlu, Karamollaoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rakip olma şansları bile yoktur. Aslında şunu da açıkça belirtmeliyim ki, Kılıçdaroğlu ve Babacan’ın da pek şansı gözükmemektedir ama diğerlerinden daha ileridedirler. Hatta bana sorsalar ben -kriz yönetme konusunda zayıf olsa da- Muharrem İnce’yi aday yapın derim.
Millet İttifakı açısından görüntü böyle ama Cumhur İttifakı da tartışma ortamına sokacaktır ülkeyi. Daha önce yazmıştım: “İllaki erken seçim olmalı aksi halde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı tartışılacak en önemli konu olacaktır” diye. Ve şimdiden Erdoğan’ın adaylığı Anayasa’nın 101.maddesine göre tartışılmaya başlanılmıştır bile.
Yani anlayacağınız Muhalefet aday bulamamakta ve bu nedenle de “Erdoğan’ı nasıl aday yaptırmayız” konusunu irdelemekte. Şimdi bu durumda vatandaş da kendi kendine sormakta “kime oy vereceğiz?” diye.
Tabii ki tartışma ortamları bizim ülkemizde çok kültürel boyutlarda olmadığından tartışmaların sonunda hep kavgalar çıkmaktadır. Ve de biz olaylara hukuken veya vicdanen bakmayız tamamen siyaseten bakarız. Mesela Ekrem İmamoğlu’nun hakaret edip etmediğini kimse dile getirmez. “Eğer İmamoğlu ceza almışsa bu siyaseten önünü kesmek içindir. Veya ceza az olmuşsa siyaseten yeni görevler beklemektedir” diye düşünülür. Böyle bir sosyolojide Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı hukuki bir karar olarak nitelemek imkansız gibi bir şeydir.
Aynı şekilde seçimler zamanında yapılmaya kalkarsa o zaman da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olup olamayacağı tartışılırken bunu TV’de kendini Ak Partili lanse edip de, gerçekleri saptırmaya çalışan sözde gazeteci veya televizyoncularla savunmak da inanıyorum ki konuyu daha da “irrite” edecektir. Yani artık son dönemece giriliyor bu ay sonu itibariyle bu tartışmaların hepsinin cevapları verilmelidir. Aksi halde bu konuda vatandaş iki tarafı da cezalandırırsa şaşırmayın.
Bu arada seçimler deyince aklıma ilginç bir seçim geldi. Bunu da anlatmadan geçmeyeyim. Her ne kadar Türkiye ile alakası olmasa da belki bir zaman karar vermek için akıllarda kalır.
2005 yılında bir ülkede(ülkenin ismini vermeyeyim polemik olmasın) seçimler var ve iki aday çıkıyor. Birisi sağ partinin adayı diğeri de sol partinin adayı. Türkiye’de siyasi tecrübesine, deneyimine, bilgi ve birikimine çok güvendiğim bir siyasetçi büyüğüme sordum: “Bu seçimlerde siz orada olsaydınız kimi desteklerdiniz?” diye. Cevabı şöyleydi: “Bu adaylardan birisi hırsız diğeri hain. Hırsız olanı desteklerdim. Çünkü hırsızın eline vurursun, kulağını çekersin, çaldıklarını alır, hırsızlığını engellersin. Ancak hain olan vatanını bir defa satarsa arkasından o vatanı tekrar almak çok kolay olmaz.”
İyi haftalar, dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.