Gazetelerde veya diğer mecra alanlarında zaman zaman ödül alanlarla karşılaşırız. Bizler halk olarak böyle ödüllere karşı biraz tepkiliyizdir. Kişinin neden ödül aldığına bakmayız. Ne sebeple ödül verildiğini araştırmayız. Tepki olarak “aman ne olacak ki” diye burun kıvırırız.

Bakın size bugün bir ödül hikayesi anlatacağım. Sonuna kadar sabırlıca okursanız, olayın sosyoloji, psikoloji, ekonomi gibi birçok bilimle alakasını net olarak görebileceksiniz.

Genç adam, üretimle ilgili bir iş yapmak istemektedir. Kendince ürettiği ürünleri pazarda bile satmaktadır. Ancak şansı yaver gitmez ve iş konusunda başarısız olur. Bir müddet sonra araştırmaları neticesinde Konya’da üniversite öğrencilerinin barınma sorununa destek olmak ister ve bir öğrenci yurdu açar. Öğrencilerin en azından bir sorununa yani barınmasına destek olabilmek onu mutlu eder. Bir de bu iş kendisi için biçilmiş kaftandır. Genç adam ve “işin nevi” birbirine uyunca arka arkaya birkaç öğrenci yurdu daha açılır.

Bu yurtlar açılırken aynı zamanda binalar kiralanıyor ama kendi yurt binalarını da yapması gerekiyordur. Ve de bir inşaat firması kurar. Bu inşaat firması yeni yerler inşa ederken aynı zamanda yurt açma girişimleri de devam eder.

Konya’nın en büyük özel yurt zinciri iken 26 yurtla Türkiye’nin çeşitli illerinde de yurt açarak, Türkiye’nin en büyük özel yurt zinciri olma özelliğini kazanır. Ve son dönemlere kadar da KYK Yurtlarının, yani Devlet’in “çözüm ortağı” olarak 5 bin civarında öğrencinin barınma sorununa derman oluyor.

Bu genç işadamı dedim ya “üretim aşkıyla” dolu. Bakıyor yurtlarına 5 bin öğrenci var. Bu 5 bin öğrenci ilk sömestrde gidiş geliş 2, ikinci sömestrde gidiş geliş 2 toplamda en az 4 kere evine seyahat ediyor. Bu da senede 20 bin seyahat bileti demektir. Bir seyahat acentesi kuruyor. Hem öğrencilerin rahat rahat ve güvenerek hizmet alacakları hem de bu hizmeti alırken yorulmayacakları bir turizm hizmeti sunuyor. Tabii ki Konya’da oluşan bu acente hem Mevlana’dan dolayı hem de Konya’nın Çatalhöyük, Sille, Kelebekler Vadisi gibi diğer tarihi ve turistik yerlerinden tüm vatandaşların yararlanabilmesi için acente çalışmalarını yönlendiriyor. Bu arada son zamanlarda sağlık turizminde de gereken çalışmaları yaparak ülkeye yurtdışından döviz getirilmesini ve ekonomiye katkıyı bu acenteyle birlikte sağlamaya çalışıyor.

Hani bahsettim ya, yurtlar var, yurtlarda 5 bin civarında öğrenci olduğu gibi; çalışanlar da var. Ayrıca diğer birimlerde çalışanları da buna kattığımızda öğrencilerin dışında yüzlerce kişiden bahsediyorum. Bunlar şirket binalarında veya yurtlarda ellerini yıkamak için sıvı el sabunu kullanıyorlar. Öğrencilere yurtlarda şampuan, krem vb. temizlik gereçleri sunuluyor. Ayrıca buraların temizliği için gerekli olan genel temizlik ürünleri, banyo-wc temizleyici ürünler gibi, temizlik ürünleri de her zaman gerek oluyor. Ve bu genç işadamı bir de kimya fabrikası kuruyor. Burada bu tür temizlik gereçlerini kendisi üretmeye başlıyor. Tabii ki böyle bir fabrika kurunca bunun yan kollarını da illaki yapacaksınız. Mesela ıslak mendil gibi, dezenfektan gibi, sanayi tipi temizleyiciler gibi… Ve de bunlarla öğrenciler düşüncesiyle başlayan ticari yolculuk, tüm vatandaşların da rahatlıkla ve güvenle kullanabileceği bir alana dönüşüyor.

Fabrikalar kuruluyor, yeni yerler açılıyor tabii ki şirketlerin malzeme ve levazım ihtiyaçları ortaya çıkıyor. Haliyle yurt içinden olanlar bir şekilde karşılanıyor ancak yurt dışından da zaman zaman ihtiyaç hasıl oluyor ve bunu en güzel düzenleme şekli de “ithalat-ihracat” şirketinden geçiyor. Ve bu genç işadamı bu şirketi de kuruyor.

Tüm bu şirketlerin ve birimlerin aynı zamanda da çağın gereği olarak reklama ihtiyaçları da var. Bunun da en güzel basın-yayın sektörüne el atarak olacağının farkında olan bu işadamımız gazete ile bir basın mecrası oluşturuyor.

Tabii ki bunları sadece kabataslak yazıyorum. Ayrıntılara girmiyorum bile. Şimdi 50’li yaşlarında olan bu genç işadamımız İstanbul’da “Yılın En Başarılı Ekonomi Katkı ve İstihdam Ödülü” almaya layık görülüyor.

En baştan bu ismin kim olduğunu yazmamamın sebebi önce yapılanları bir okumanız olduğu içindir. Çünkü bu genç işadamı aynı zamanda gazetemizin patronu olduğu için önyargı ve polemikler yaratmadan önce, gerçekte yapılanları görmeniz gerekmektedir.

Ben ABK Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve gazetemiz Anadolu’da Bugün Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Baydar’ı geçmişten bugüne kadar yaptığı çalışmalar nezdinde en samimi duygularımla kutluyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni sisteminde bu tür girişimci, üretken iş insanlarına ihtiyacı oldukça fazladır. Konya bu tür iş insanlarını ortaya çıkarmaya devam edecektir. Pazarlardan, plazalara kadar gelen iş insanı sayımız ne kadar artarsa ülkemiz de o denli kalkınacaktır.

Dostlukla kalın.