Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Otobüs firmaları daha iyi denetlenmeli

Otobüs firmaları daha iyi denetlenmeli

Sık sık söylerim, trafik bir kültürdür. Trafik içerisinde, saygıyı, sevgiyi, hoşgörüyü, sabretmeyi, nezaketi, tevazuyu ve her şeyden önemlisi toplum içinde yaşamasını öğreniriz. Yani trafik dersinde görülen kurallarla iş bitmez. Kültür seviyesi yüksek toplumlarda trafik daha rahat işler.

Tabii kültür seviyesi yüksek, gelişmiş ülkelerde trafik kazası olmaz mı, illaki olur. Çünkü trafik kazası olması için sadece trafik kuralları bilme şartı yoktur. Yolun durumu vardır, diğer araçların veya yayaların durumu vardır, şoförün rahatlığı ve sağlığı vardır, aracın arıza durumu vardır, yani birçok etken bulunabilir. Ama bunun temelinde tabii ki kurallar en önemlisi olabilir.

Aylık Trafik İstatistik Bülteni Resmi İstatistik Programı (RİP)’na göre 2023 yılında 257.373 trafik kazası meydana geldi.Meydana gelen kazalarda; 1345 kişi öldü, 159.235 kişi yaralandı. Bu rakamlar Haziran 2023 tarihine kadar geçerli olan sayılar. Yani temmuz ve ağustos ayları buna dahil değil.

Son günlerde çok konuşulan ve Yozgat’ta meydana gelen, 12 kişinin öldüğü otobüs kazasının yukarıda yazdığım rakamlara dahil olmadığını belirtmekte yarar var. Bu tür haberleri neredeyse her gün gazetelerde okuyabiliyorsunuz. Burada önemli olan başka bir konu var. Otobüs kazaları bu trafik kazalarının çok daha farklı bir boyutu.

Yozgat’ta içimiz yandı ancak eskiden beri olagelen otobüs kazalarını da unutmamak lazım. Karapınar’da 1997’de olan ve 49 kişinin öldüğü trafik kazasını hatırlamayanınız yoktur sanırım. Ama bu kazaları tekrar tekrar hatırlatmaya sanırım gerek yok.

Ancak burada otobüs firmalarını biraz irdelemekte yarar var sanırım. Kanunlar aslında nasıl çalışılacağını belirliyor. Mesela diyor ki, “bir şoför günde 9 saatten fazla yol yapamaz”. Bu 9 saatlik yolu yaparken de en fazla 4 buçuk saat kesintisiz araç kullanabilir. Ondan sonra da en az 11 saat bu şoför dinlenmek zorundadır. Kanun bunu böyle diyor. Peki, otobüs firmaları buna uyuyor mu işte bu tartışılır.

Otobüs şirketlerinin birçoğu bir şekilde bu işi böyle yapmamalarına rağmen kılıfına uydurabiliyorlar. Tabii ki bu durum maalesef şoförün de işine geliyor çünkü 9 saat çalışıp 11 saat dinlenecek şoför bu sefer para kazanamayacağından endişeleniyor.

Yani anlayacağınız, şoförün işine geliyor, otobüs şirketinin işine geliyor, denetleme de muntazaman yapılmayınca işte sonuçlar maalesef hiç de mutlu edici olmuyor.

Zaten kaza yapan otobüs şoförü kendi açısından kaza oranına göre ceza alıyor veya almıyor. Şirkete bir ceza var mı derseniz, nerede…? Yozgat kazasında 12 kişi öldü. Şoför uyudu, kriz geçirdi veya başka bir etkenle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Buna göre cezai müeyyide soruşturuluyor. Ama şoförün çalıştığı Kamil Koç firması bu konuda soruşturulmayacak. İşte sorun da burada başlıyor. Kaza yapan şoför Kamil Koç firmasında çalışıyor. Bu firma acaba kendisine gereken şartları sağladı mı, dinlendirdi mi, sağlık kontrolü ve benzeri kontrolleri yaptı mı? Bu da şoförün soruşturulması kadar önemli bir konu değil mi? Bu soruşturma ve cezalandırmadan otobüs firmasını ayrı tutarsanız bu sıkıntıların önüne geçme şansımız olmaz.

Hatta biraz daha ileriye gideyim mesela internete Konya-İzmir arası otobüs fiyatları yazın bir dünya fiyat çıkıyor. 360 TL olan da var 430 TL olan da var, 500 TL olan da var. Bunun arasında ne fark var derseniz inan bilmiyorum. Çünkü güya tüm otobüslerde internet var, TV var. Araç içi yiyecek-içecek servisi var. 220v priz ve USB şarj imkanı var. Yani yazılanlara bakarsanız, var oğlu var… Biletinizi alıyorsunuz gidiyorsunuz otobüse biniyorsunuz ve bir bakıyorsunuz koltuklarda TV yok. İnternet var mı yok mu belli değil, o, otobüs kalkınca belli olacak. Telefonu şarj edeyim diyorsunuz, şarjlar çalışmıyor arızalıymış. Yola çıkıyorsunuz internet yok. Eğer muavin insafa gelirse çay-kahve servisi, olabilir. Ama susayıp da şansınızı da zorlamamanız gerekir. O saatte yapabileceğiniz bir şey yok, el mahkum gideceksiniz.

İşte böyle ufak tefek konularda bile denetleme yapamayanlar tabii ki daha büyük konularda hiç ellerini kıpırdatmıyorlar. Sonuçta otobüslere dolan insanlarımız; şirketin emirleri ve otobüs şoförünün inisiyatifi arasında tamamen şansına kalan bir yolculuk yapıyor. Ondan sonra da şansı yaver gitmeyen yolcular hayatını kaybettiğinde hep beraber üzülüyor ve yakınıyoruz. Nasıl olsa bir de “günah keçisi” buluyoruz unutup gidiyoruz.

Halbuki önceden önlemleri alsak, denetlemeleri muntazaman yapsak ve de vatandaşın taleplerine de kulak tıkamasak bu tür kazaları çok azaltırız.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Erhan Dargeçit Arşivi