Ülkemizin kültürel yönden çok önemli unsurları olduğu gibi; Milli ve manevi duygularımızı diri tutmak adına kutladığımız dini ve milli günlerimiz de bulunmaktadır. 

Milli bayramlarımıza baktığımızda, 19 Mayıs’ta Atatürk’ün Samsun’a varışı ve Milli mücadeleye önderlik ettiği gün “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanır. 23 Nisan TBMM’nin açılışını bize hatırlatır. Her durumda, savaş ortamında bile milletin kalbi olan TBMM’nin ne denli önemli olduğu ve demokrasinin olmazsa olmazı olduğunun kutlamasıdır aslında. 30 Ağustos Zafer Bayramıdır. Askeri başarının, dünyadaki en önemli örneklerindendir. Ve 29 Ekim bu başarıların cumhuriyet yönetimiyle taçlandırılmasını, demokratik rejimin en önemli gereksinimlerini tamamlamış olduk.

İşte bu Milli bayramlarımız bunları tekrar bir düşünüp, kafamızda değerlendirmesini yapacağımız günlerdir. 1. Meclisin çalışma şartlarını düşünmek, düşmanın Polatlı’ya kadar gelmesine rağmen Meclis’in çalışmalarına devam etmesini idrak etmek, TBMM’nin 97 senedir ülkenin ve ülke yönetimi açısından ne denli önemli olduğunu anlayıp kavrayabilmemiz için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bir vesile olmalıdır.

Ayrıca dini günlerimiz vardır. Bunlar da kendimizi bir kontrol etmemizi, tekrar bir gözden geçirmemizi ve insani özelliklerimizin değerlendirmesini yapmamızı sağlayan günlerdir. 

Ramazan ayının sonunda kutladığımız Ramazan Bayramı, Hac’ın bitiminde kutlanılan Kurban Bayramı kutladığımız iki dini bayramımızdır. Ayrıca Mevlid gecesi, Miraç gecesi ve Regaib geceleri de mübarek saydığımız ve hayatın akışına kendimizi kaptırdığımız dönemlerde, bir uyarı niteliğinde değerlendirdiğimiz manevi günlerimizdir.

Dün itibariyle hem 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hem de Miraç Kandili kutlamaları aynı güne dek geldi ve dün ikisi de kutlandı. 

Halen ülkede 23 Nisan’ı kutlayanlar ve kandili kutlayanlar olarak bir ayrım, birileri tarafından yapılmaya çalışılsa bile Anadolu insanı olan, bizler için ikisinin de birbirinden farkı yoktur. 

Anadolu insanı, ülkesinin düşman işgalinden kurtarılması için milli iradenin tecellisi durumundaki TBMM’nin kuruluşunu da, Peygamberimizin Mirac’a yükselişini de onurla, gururla kutlar. 

Dolayısıyla artık eskisi gibi, birilerini dinsiz gibi göstererek, birilerini etkilemek için birilerine kılıf bularak siyaset yapma dönemi bitmiştir. 

Anadolu insanı, Türklüğüyle de, Mustafa Kemal Atatürk’üyle de, İslam diniyle de, gurur duyar, onur duyar. Bunun aksini savunan eski “kasaba politikası” mantığı artık devrini bitirmiştir. Eski kasaba politikacıları da tarih olmuştur, kalan tek tükler de tarih olacaklardır. 

Bu vesileyle bendeniz de tüm İslam aleminin Miraç gecesini tebrik ederken, başta çocuklarımız olmak üzere, tüm Milletimizin de Ulusal Egemenlik Bayramını kutlarım.