MEDAŞ zulmü nasıl bitecek?
Gazetede göreve başlamadan önce kullandığım bir bürom vardı. Ancak gazeteye başlayınca mecburen sürekli gazetede olduğum için büromu yaklaşık 2 yıldır kullanamıyordum.
Zaman zaman uğrayıp gelen evrak ve benzeri bir şeyler var mı diye bakıyordum. Elektrik faturalarında da tüketim olmadığı için hep sıfır borç gösteriyordu.
Geçtiğimiz aylarda şahsıma ait bir evrak lazım olduğu için büroma gittim. Baktım elektrikler borcundan ötürü kesilmiş. Bu arada dikkatinizi çekerim, büroyu hiçbir kullanan yok. Beyefendiler, kullanılmadığı için hep “sıfır” gelen fatura yerine bu sefer bir meblağ ödeme çıkartmışlar, tabii ki ben uğramadığım için o fatura alınamamış ve o cüzi miktar fatura için elektrik kesilmiş. Şimdilerde kiraya verdiğim için orayı mecburen elektriği açtırdım.
Aynı zamanda 2 Nisan’da da yeni fatura gelmiş. Fatura bedeli; 33.90 TL. Dikkatini çekerim hiç kullanılmayan bir yer burası. Ama daha ilginç olanı söyleyeyim: Bu bedelin 22.30TL. artı KDV’si açma kapama ücreti.
3.99TL artı KDV’si aktif ücreti yani kullanılan elektrik. 2.12TL artı KDV’si dağıtım bedeli. Enerji fonu, TRT payı ve belediye vergisini söylemiyorum bile…
Bir de bunların tamamını toplayıp, utanmadan KDV alıyorlar. Yani açma-kapama ücreti diye bir haraç alınıyor bir de bunun KDV’sini ödüyoruz. Enerji fonuna, TRT’ye, belediyeye zorunlu bağış topluyorlar bir de bunların KDV’sini alıyorlar.
Bunun adına, zorbalık deyin, tefecilik deyin, haramilik deyin, ne derseniz deyin ama bu zulümden vatandaşı kurtarın.
MEDAŞ’la görüşsek bu konuda nasıl olsa sorumluluğu Devletin üzerine atacak. Devletin de özelleştirdiği için umurunda değil. Yani olan yine vatandaşa oluyor ve de olmaya da devam edecek.
Sözün özü aslında şu: Hiç kullanmadığımız bir yere tutup da çok cüzi bir fatura gönderip ondan sonra da ödenmedi diye elektriğini kesmek sözün en kibar haliyle “vicdansızlıktır”.
Yani bu sokakta gezen çocuklara şeker verip, onlar yedikten sonra da “ben şekeri sattım” diye babasından para istemeye benzer. Ya da son zamanlarda çok sık kullanılan kapıdan pazarlama üçkâğıtçılığının bir benzeridir bu iş.
MEDAŞ hizmet vererek para kazanmalıdır. Aksi halde üç kuruşluk hizmeti 13 kuruşa, vatandaşı sömürerek kazanmamalıdır.
Devlet de vatandaşının bu şekilde sömürülmesine seyirci kalmamalı, en azından bu konularda müdahil olabilmelidir. Eğer olabilirse…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.