Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Konya’da yapılan güzel şeyleri kaçırmayın

Konya’da yapılan güzel şeyleri kaçırmayın

Genelde elimizdeki şeyin kıymetini pek bilmeyiz. Ancak kaybettikten veya çok ihtiyaç hissettikten sonra farkına varırız.

Ben bugün üç konuya değineceğim. Bu üç konunun da ne kadar önem arz ettiğinin birçoğumuz farkında bile değildir.

ABDÜLHAMİT CADDESİ

Bu tür bir konu açıldığında aklıma Ankara’da Atatürk Bulvarı’nın yapılış hikayesi gelir. Cumhuriyet’in ilk yılları, tabii ki şehirleşme yeni yeni yapılmaya çalışılıyor ve Çankaya Köşkü ile TBMM arasına direk gidiş için bir yol yapılacak. Yurdumuzun kurtarıcısı ve önderi Atatürk bu yolun 12 metre gidiş 12 metre geliş olmasını 6 metre aralık ve yanlarına 8’er metre kaldırım yapılmasını ister. Tabii ki o zaman bunu birçoğu anlamaz ve garipser bu talebi. Detaylarını her biriniz biliyorsunuzdur tekrar yazmayayım. Ama şimdi baktığımızda Atatürk Bulvarı’nın Ankara için ne kadar önemli olduğunun ve hatta daha geniş olabilmesi dileğinin farkındayız.

Aynen Konya’da Nalçacı Caddesi gibi… Düşünsenize 1960’lı yılların sonlarına doğru Konya acaba nasıldı? Ve Konya’da bir belediye başkanı şimdiki Nalçacı Caddesi’nin yapılmasını planlıyor ve yaptırıyor. Müthiş bir öngörü ve vizyon. Aslında imkan olsa da o dönemde yaşayan ve karşı çıkan vatandaşlardan birkaçı yaşıyor olsa da bugün görse, sanırım çok utanırdı.

İşte buna benzer bir cadde de Abdülhamit Han Caddesi’dir. Bana kalsa adını Altay Caddesi yapardım. Ve yıllar sonra da bu cadde Uğur İbrahim Altay’ın hayırla yad edilmesini sağlayacak caddelerden birisi olacaktır. Abdülhamit Han Caddesi, Selçuk Tıp-Beyhekim Hastanesi-Meram Tıp arasını kısaltmaktadır. Bu kısaltmanın zaman açısından çok önemi vardır. Zaman da neredeyse yarı yarıya kısalmıştır. Hatta şöyle bir örnek vereyim; Gazetemizin de içinde olduğu holding binamız Yazır Mahallesi’nde bulunmaktadır. Evim de Sille tarafındadır. Evimle işimin arası bu cadde sayesinde 9 kilometre kadardır. Yani ekonomik olarak tasarruflu bir yol olduğu gibi zaman yönünden de vakti de oldukça kısaltmaktadır. Eğer hiç geçmediyseniz şimdiye kadar, muhakkak bir kere de olsa görün derim. Ve bu caddenin 10 yıl sonraki ve daha sonraki hallerini görürsek eğer çok daha iyi anlayacağız ne demek istediğimi.

FIRAT CADDESİ KÖPRÜLÜ KAVŞAĞI

Bir de yeni açılan kavşaktan da bahsetmezsem olmaz. Fırat Caddesi Köprülü Kavşağı da Konya trafiği ve şehrimiz adına çok önemli bir kavşak rolü üstlenecektir. Bunu böyle okuyunca hemen birileri bana Sedirler Kavşağını da hatırlatacaklardır ama ikisinin arasındaki fark Fırat Köprülü Kavşağı’nın Kuzey ve Batı illerinden gelen (İstanbul, Eskişehir Afyon hatta İzmir ve bölgesinden) vatandaşların ilk karşılaştığı yol olmasıdır. Buradan Konya’ya giriş yapılır ve oradan ayrışılır. Karaman-Antalya bölgesine gidecek olanlar sadece Sedirler Kavşağı ile karşılaşır. Dolayısıyla bu yönden Fırat Köprülü Kavşağı özel olarak önemlidir.

Burada transit geçenlerin kırmızı ışık sorununun çözülmüş olması ve beklenmeyecek olması yakıt tasarrufu açısından da ayrı bir önem taşır. Tabii ki zaman mevhumu burada da hoyratça kullanılmış olmayacaktır. Zaman açısından da sürücüyü rahatlatacaktır. Düşünsenize kampüsün oradan yola çıkıp, hiç oyalanmadan ve ışığa takılmadan Yeni İstanbul Caddesi ve Beyşehir Caddesi üzerinden daha sonra Fatih Caddesi, Azerbaycan, Gazze ve Erbakan caddeleri üzerinden Antalya yoluna çıkabilecektir. Büyükşehirlerde bunun ne kadar büyük bir lüks olduğunun belki şu anda farkına varamıyoruz ama inanın çok büyük bir kolaylık olduğunu zamanla göreceksiniz.

BEYHEKİM HASTANESİ YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ

Genelde bugünkü gazeteleri okuyanlar Beyhekim Hastanesi’nin Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nin açıldığını okuyup geçecekler. Halbuki bu konu da inanın Konya için o kadar önemli bir konu ki; tabiri caizse “hayat memat meselesi” desem yeridir.

Beyhekim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde açılan, 24 yataklı bu bölümle birlikte Konya’da “Yenidoğan yoğun bakım” yatak sayısı 139’a çıkmış durumda.

Doğan çocuğunuzun böyle bir ihtiyacı olmazsa bu durumun ne kadar önemli olduğunu farkına varamazsınız bile. Tabiri caizse “damdan düşer halden bilir” demek sanırım daha doğru olacak.

Kendi oğlum Beyhekim Hastanesi’nde doğdu. Ancak erken doğumdu. Ve tabii ki özel bakıma ihtiyaç duyuyordu. O dönemde Beyhekim Hastanesi’nde “Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi” olmadığı için mecburen diğer hastanelerle görüşüp, Meram Eğitim Araştırma Yenidoğan Yoğun Bakımdan yer ayarlayıp, ambulansla Meram Eğitim Araştırma Hastanesi’ne nakletmiş ve orada bakılmasını sağlamıştık. O zamanlarda yaşadığımız yoğun duyguları ve sıkıntıları sanırım anlatmanın zorluğunu bilenleriniz vardır.

İşte şimdi Beyhekim Hastanesi’ne açılan bu ünitenin önemini o nedenle çok çok iyi biliyorum. İl Sağlık Müdürümüz Mehmet Koç’a ve tüm emeği geçenlere de teşekkürlerimi sunuyorum.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi