Aslında Konya’da trafik konusu oldukça çok yazıldı ki, asıl ilginç olan artık yazılanlar değil, uygulanmayanlar maalesef.

Şehir içindeki büyük araçlar sorunu aslında Konya’daki trafik sorununun da asıl temasını oluşturuyor.

İstanbul’a bir gidişimde metrobüsler dikkatimi çekmişti. Hatta bir metrobüsü enikonu incelemiştim. Malum olduğunuz üzere, İstanbul’da metrobüs yolu ayrılmış ve aynen tramvay veya banliyö yolu gibi özel bir hat oluşturulmuş metrobüslere.

Bilmeyenler için söyleyeyim; metrobüsün, öyle kendine has yolu olmasına, sürekli özenle ve ihtişamla bahsedilmesine bakmayın. Metrobüs denilen taşıt, bizim burada “körüklü otobüs” dediğimiz taşıt. Yani bizim “körüklü otobüsler” İstanbul’a gidip “metrobüsü” olmuşlar.

“Ne var ki bunda” demeyin. İstanbul’da kendilerine has bir taşıt olan bu otobüsler, Konya’da şehrin içinde, trafiğin en yoğun olduğu alanlarda, mini otomobillerle aynı kulvarlarda yarışmakta.

Yani Alaaddin etrafının o kadar yoğun trafiğinde körüklü otobüslerden (metrobüs) sıkışmış bir kalabalık trafik görmeyeniniz yoktur. Veya Amberreis Caddesinde (eski Gazi Lisesi yan yolu) daracık yolda 2-3 körüklü otobüsü arka arkaya görmeyeniniz sanırım yoktur.

Yani kısacası şunu söylemeliyim, bu körüklü otobüsler artık şehir içinde maalesef trafiği sıkıştırarak, zaten çözümsüz bir sorun olan Konya’nın trafik sorununu daha da çözülmez hale getirmektedir. Belediye Ulaşım Dairesi, bu körüklü otobüsleri uzak mesafelerde ve daha geniş yollarda kullanarak, kesinlikle şehir merkezindeki alanlarda bu otobüsler yerine daha küçük otobüsleri tercih etmelidir.

Bunun dışında en büyük sorunlardan birisi kamyon ve çekicilerin kullanımı kesinlikle kontrol altında olmalıdır. Yeni İstanbul caddesindeki kamyon ve çekicilerin bilhassa iş giriş ve çıkış saatleri diliminde yarattıkları trafik keşmekeşinden bahsetmeye gerek bile yok, çünkü herkes bu konuda son derece malumat sahibi.  

Ama buranın dışında inşaat işi yapan veya taşıma işi yapan kamyon ve çekiciler de bulunmakta. Mesela Sille tarafında kum ocakları bulunmakta. BU kum ocaklarından çıkartılan kumlar, çekicilerle yani TIR’larla taşınmakta. Buraya kadar sorun yok. Ama gel gelelim bu TIR’ların tonajları ayrı bir konu ama , hızları inanın çok korkutucu ve ürkütücü.

Tamam, o bölgede pek fazla trafik olmaması dolayısıyla belki bu bir sorun gibi gözükmese de, buralar yeni yerleşime açılmış bölgeler ve bir çok otomobilleri oralarda görebilmek mümkün. Yollar dar, yollar geçici yapılmış yollar, TIR’lar ise dikkatsiz, aşırı hızlı ve ürkütücü.

Yarın bir gün oralarda feci bir kaza yaşanmadan önlemini almak lazım. Orada çalışan ocaklar, inşaatlar vb kurum ve kuruluşlar Emniyet Müdürlüğü tarafından uyarılmalıdır. Trafik Müdürlüğü orada önlemini almalıdır. Şoförlerin anlayışını değiştirme şansımız çok zor gözükmekte ama en azından ceza yöntemiyle metazori bazı durumları engellemek elimizdedir.

Minibüslere gösterilen hassasiyetten çok daha fazlası bu kamyon, çekici ve otobüslere gösterilmelidir.

Konya’nın “küçük” alanlı trafiğinin sorununu çözebilmek için “büyük” araçların kontrolünü arttırmak gereklidir.