Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Her “Oy”un önemi var

Her “Oy”un önemi var

Kim ne derse desin, ülkede bir seçim yaklaşıyor. Genelde 2022’nin sonbaharında seçime gidilir düşüncesi hakim olsa da Ak Partililer 2023’ün Haziran’ında yani zamanında olacağını söylüyorlar. Sonuçta iki tarih arasında 6-7 ay gibi bir zaman farklılığı gözükmektedir. Sonuçta 2022 yılı seçim “sathı maili” yılı olacaktır. 

Bu seçimler geçmiş seçimlere göre tabii ki çok farklı olacaktır. Çünkü seçimlerin neticesini 20 yıldır olduğu gibi sadece iki parti; Ak Parti ve CHP belirlemeyecektir. Her ne kadar “iki ittifak” gözükse de iki parti belirlemeyecektir.

Konya’da olası seçimleri etkileyecek partilere şöyle bir bakalım: Tabii ki başta Ak Parti’yi belirtelim. Bunun dışında diğer seçimlerden farklı olarak ilçe ilçe, mahalle mahalle, köy köy gezen İyi Parti etkili bir oy alacaktır. Konyalı eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun partisi Gelecek Partisi Türkiye genelinde ne yapar bilmem ama Konya’da “hemşeri kontenjanından” muhakkak gereken payı alacaktır. DEVA Partisi, her zaman söylüyorum, böyle sessiz olduğuna bakmayın, Konya’da da belirli bir tabana sahip olacaktır.  Tabii ki Ak Parti’den aradıklarını bulamayan muhafazakarların dönüp geleceği yer de Saadet Partisi’dir. Bunu da Konya’da unutmamak lazımdır. Aslında bu saydığım partilerin hepsinin oy alacağı yer genel anlamıyla Ak Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı olacaktır. Konya’da tabii ki CHP’nin de kemikleşmiş bir oyu zaten vardır. Bu seçimler, bu nedenle diğer seçimlerden çok farklı olacaktır.

Peki, Ak Parti bunun farkında mıdır? Evet, farkındadır ama maalesef muhalefete alışık olmayan Ak Parti bu “krize” karşı neler yapılacağı konusunda yetersiz kalmaktadır. Sadece CHP’yi ve onun genel başkanını kötüleme anlayışı siyaseten sadece Ak Parti karşıtlarının CHP’de, CHP karşıtlarının ise Ak Parti’nin yanı sıra İyi Parti, Gelecek, DEVA, Saadet gibi partilerde toparlanmasına sebep olmaktadır.

Bu durum; yani sadece CHP’yi kötüleme politikası, daha önceki seçimlerde işe yarıyordu. Çünkü 2 parti olduğu için kümelenme bu iki partide oluyordu. Ak Parti karşıtları CHP’de, CHP karşıtları AK Parti’de buluşuyordu. Ancak bu sefer Ak Parti’nin muadili parti sayısı artmış durumda…

Şimdi yüzde1’lik partinin bile önemli olduğu bir seçimle karşı karşıyayız. Tabii ki seçim kanun değişmediği müddetçe bu dediğim geçerli olacak. Seçim kanunun değişirse bundan çok farklı olmasa da ufak tefek değişiklikler yaşanacaktır. Mesela seçim barajının yüzde 5’e düşürülmesi kuvvetle muhtemeldir ama bu durum yüzde 1’lik partinin ihtiyaç dışı kalacağı anlamına gelmemektedir.

Ak Parti bu konuda seçimde yanında duracak yeni ittifakları bulmak zorundadır. Bu da CHP olamayacağına göre ya İyi Parti ya da HDP olmak zorundadır. İki partiyle de muhakkak ki görüşmeler olacaktır belki de oluyordur. Ama bu aritmetik yapıda Ak Parti çok istediği bir sonuçla karşı karşıya kalacağa benzememektedir.

Aynı zamanda Ak Parti getirdiği yeni liberal anayasal yapılanmayla, daha önce merkez sağda görev yapan, ANAP, DYP gibi partilerde hizmet vermiş politikacılarla da görüşmelidir. Hatta daha da ileriye gideyim; sosyal demokrat yapılanmayı da içinde barındırması seçimde işine yarayacak bir sonuç ortaya koyabilir. MHP ve BBP’lilerle ittifak ortağı olduğu ve ayrıca liberal ve sosyal demokrat yapılara da kapısını açabilirse Özal’ın 1983’teki ANAP’ı gibi bir yapılanmayla seçimde kendisine yeni bir yol açabilir.

Bu arada cumhurbaşkanlığı seçimini, partiler arasında geçecek seçimden ayırmak gerekecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki şansı, Ak Parti’nin TBMM’deki sandalye sayısından çok daha fazla gözükmektedir. Hatta daha ilginci, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerden önce bir değişiklikle parti genel başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı makamını ayırması kendi şansını çok daha fazla arttırabilecektir.

Tabii ki 20 yıllık bir iktidarın ardından Ak Parti’nin yıpranması, oy kaybetmesi çok garipsenecek bir olay değildir. Hatta aslında daha şaşırtıcı olanı 20 yıllık iktidardan sonra hala AK Parti’nin iktidara en güçlü aday olmasıdır. Bunun akademik çalışmasını da sanırım muhalefet partileri yapmalıdırlar.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi