F tipi yapılanma bitirilmeli
Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün B.05.1.EGM.4.06.00.06 (2450-99) sayı ve 20 Nisan 1999 tarihli “Işık Tarikatı(Fethullahçılık) konulu raporunda Fethullah Gülen şöyle tanımlanıyordu: “Alışılmış din adamı profilinden uzak, din adına farklı söylemleri bulunan, kimi zaman “sfenks” kadar sessiz, kimi zaman Atatürk’ü övmeye gerek duyan, kimi zaman 8 yıllık eğitime destek verecek kadar reformcu, rejim yandaşı ve aydın bir düşünür, kimi zaman da farklı dinlerin temsilcilerine dünya barışı adına çağrılar yapacak kadar da enternasyonal yanı güçlü biri olarak görüntüler vermektedir. Tarikat mensupları da baş imam Fethullah Gülen’den aldıkları fetvalar doğrultusundaki davranışları ile ‘kendi düşüncelerinin zıttı olanlara karşı hile mubahtır’ yöntemi ile tedbirleri geliştirmektedir.”
Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Savcılığı da Gülen ve örgütünü “Laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmayı amaçlayan yasadışı bir terör örgütü” olarak tanımlamıştı. Bu tanımlamaya dayanarak Terörle Mücadele Yasası kapsamında cezalandırılması için dava açılmıştı. Gülen için de 11 Ağustos 2000 tarihinde gıyabi tutuklama kararı çıkartılmıştı.
Biraz daha geriye giderek 1992 yılında Polis Başmüfettişi İzzet Sezgin Şenel tarafından yapılan tahkikatta Polis Akademisinde görevli 9 öğretim üyesi ve 90’a yakın personel hakkında Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/1 maddesine göre meslekten çıkartılmaları ve bütün sanıklar hakkında DGM’ye suç duyurusunda bulunulması talep edilmişti.
Ve buradaki 9 öğretim üyesinden birisi de Konya’da emniyet müdürlüğü görevinde bulunan ve şu anda ‘kaçak’ durumunda olan Salih Tuzcu idi.
Yani nereden nereye? Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün raporu, DGM Savcılığının raporu, polis başmüfettişlerinin raporu ve bilumum kişilerin söyledikleri hiç duyulmazdan geldi ve ülkede gelinen aşamada suçlu suçsuz herkes “paralel örgütü” suçlayarak suçtan yırtmaya çalışmakta.
Peki, bu kadar raporlar, muhalefetin bu kadar bas bas bağırmasına rağmen Fethullah Gülen örgütünün bu kadar güçlendirilmesini neye bağlayacağız?
Ve hala “yoz bir mantıkla” insanların birbirini ‘paralelci’ diye suçlamalarını seyreder bir vaziyette güya ‘paralelle mücadele’ edilmekte.
Artık ülke adına bu yanlıştan dönülmeli ve bir an önce bu mücadeleyi enikonu vermeye başlamalıdır. Aksi halde uzayan mücadele, yozlaşıp gider ve bu yozlaşmaya geçit vermemek lazımdır.
Fethullah Gülen bir an önce, ne pahasına olursa olsun getirtilmeli, aranan kaçaklar bir an önce yakalanmalı ve yıllarca söylediğimiz “F tipi” yapılanma her yerde dağıtılmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Hele şu anda, buna çok daha fazla ihtiyaç vardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.