Dolarla, Euro’yla kira olmaz!
Son zamanların modası Konya’daki dükkanların, evlerin Avrupa’da yaşayan gurbetçilerimize satılması olsa gerek. Zaten Türkiye’de yaşayan çoğunluk halk için bir ev, dükkan veya araba alabilmesi ihtimali çok zayıflamış durumda. Ancak döviz fiyatlarının artması ile Türkiye dışında yaşayan gurbetçilerimizin Türkiye’den emlak edinmeleri çok daha kolaylaştı.
Aslında Konya yerelinde baktığımızda işçi ücretleri diğer illere göre daha azdır. İstanbul, Ankara gibi illerle zaten kıyas kabul etmez de, bunların dışındaki illerde de Konya işçi maaşları yönünden çok geri kalır. Ancak bunun yanı sıra Konya’da ev ve işyeri kiraları da diğer illere göre çok daha fazladır.
Bir Kayserili gurbetçimiz Konya’dan işyeri satın alıyor. Bir arkadaşımız soruyor: “Sen Kayserilisin Kayseri den neden almıyorsun” diye. Gurbetçinin cevabı çok manidar: “Kayseri’de Konya’da olduğu kadar kira geliri getirmez” diyor.
Bu Konya’daki kira fazlalığının sebebini ben öncelikle “tok mülk sahiplerinden” kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü hasbelkader arsa sahibi olup, o arsanın bir zaman gelip onlarca belki yüzlerce daire ve dükkan sahibi yaptığı insan sayısı Konya’da oldukça fazladır. Bu nedenle de “kardeşim bu şartlarda oturuyorsan otur, aksi halde çık” sözlerini birçok kiracı duymuştur. Bu aslında çok eleştirilecek bir konuymuş gibi gözükmese de maalesef çok adaletli bir durum olduğunu da söyleyemeyiz. Halbuki Konya’daki ev sayısına göre aile sayısı oranına baktığımızda sanırım çok dengeli olduğunu görürüz.
Dükkanlarda bu iş çok daha adaletsizdir. Vatandaş bir iş kuracaktır. Ülke adına az veya çok bir artı değer katacaktır. Aynı zamanda istihdam yaratacaktır. Az veya çok eleman çalıştıracak, Devlet’e SGK ödeyecek, vergi verecektir. Ama bu denli katkıda bulunan vatandaşın karşısına en yüklü kalem olarak kirayı çıkarırsanız, bırakın o vatandaşa haksızlığı, aynı zamanda Devlet’e Millet’e de haksızlık yapmış olursunuz. İşyerlerinde de “bu şartlarda oturmazsan boşalt” sözleri “Demokles’in kılıcı” gibi iş yapmak isteyen insanların tepesinde durmaktadır.
Konya’nın merkezi Zafer Alanı bölgesinde gezdiğiniz zaman, daha da kötü bir durumla karşılaşmak mümkündür. Konya’nın birçok yerinde, sanayisinde olduğu gibi Zafer Meydanı’nda da dükkanların dövizle kiralandığını görürsünüz. Binlerce Dolar veya binlerce Euro’luk dükkanları görebilirsiniz. Esnaf ürününü Dolarla veya Euro’yla satmaz ama kirasını öderken Dolar veya Euro kullanmak zorundadır. Bu da adaletli bir durum değildir. Bu arada mülk sahipleri Dolar’la Euro’yla kira geliri elde ederken; Devlet’e olan gelir vergilerini, belediyelere ödemesi gereken vergileri Dolar’la, Euro’yla mı ödemektedirler? Tabii ki hayır…
“Efendim serbest piyasa, beğenmezse tutmasın” diyenler olabilir. Ya da Anayasa’daki mülkiyet hakkından bahsedilebilir. Ancak bunun böyle olması adaletsizliği ortadan kaldırmıyorsa buna bir çözüm ortamı sağlanmalıdır.
Bakın bunun yaratacağı sıkıntılar nelerdir? Öncelikle kirasını bu şekilde zorlanarak ödemeye çalışan esnaf, istihdamı en başta düşünmez. Yani SGK’sız eleman çalıştırmaya yönelir. Ayrıca sattığı ürünün fiyatını arttırmak zorundadır. Vergisinden, SGK’sından ve personelden kısmak ve hatta belki de doğru beyanlarda bulunmamanın daha avantajlı olduğunu düşünebilir. Dolayısıyla bu da hem çalışacak işçiyi, hem alışveriş yapacak vatandaşı, hem de Devlet’in kurum ve kuruluşlarını mağdur eder.
Bunun en güzel çözüm yöntemi; başta çok tapusu olanın vergisinin de çok fazla olmasını sağlamak gerekmektedir. Mesela 1mülk, bilemedin 2 mülkten vergi almamak ancak ondan fazlasından da kademeli olarak normalin çok üzerinde vergi almak gerekmektedir. Aynı zamanda mülke ait, stopaj gibi, ÇTV gibi tüm vergilerin mülk sahibi tarafından ödenmesi zorunluluğunu getirmek gerekir. Aynı zamanda yanlış beyanları ortadan kaldırarak rayiç bedel üzerinden kiralama sistemini ortaya koymak gerekir.
Zafer Meydanı’nda binlerce Dolar ödeyerek çalışan bir işletmenin kira kontratında 300-500 TL kira gözükmesi diye bir durum yaratılmamalıdır. Oradaki kira ortalaması 10 bin TL ise bunun resmi kayıtlarda 1000TL gösterilmesine izin verilmemelidir. Ve bundan da kiracı değil mülk sahibi sorumlu olmalıdır. Bu arada Dolar’la, Euro’yla kiraya verilmesi Türkiye Cumhuriyeti’nde olmaması gereken bir durumdur ama veriliyorsa da kiraya veren mülk sahibi, vergilerini ve diğer ödemelerini de Dolar veya Euro ile yapmalıdır.
Eğer Konya’da bu tür önlemler alamazsak ilerleyen süreçte üretim yerine mülke yatırım yapmak Konya’da çok daha cazip bir hal alır ki, bu da ekonomiye vurulan bir darbe olacağı gibi Konyalı hemşerilerimizin de mağdur olmasını sağlayacaktır.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.