Birlik, birlik, birlik
ABD OLMADAN DÜNYA DAHA GÜZEL
Dünkü yazımda en önemlisinin birlik ve beraberlik olduğunu belirtmiştim. Ve aynı gün maalesef terörün kanlı yüzünü İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde gördük. Öncelikle ülkemizin başı sağ olsun. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara ve tüm vatandaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum.
Dün de belirttiğim üzere, maalesef emperyalizmin kirli oyunları ülkemizin üzerinde bir gölge gibi dolaşmaktadır. Bugün emperyalizm dediğimiz gücün ABD olduğunu sanırım bilmeyeniniz yoktur. CIA kurumuna IŞİD’i kurdurtan, PKK’ya hamilik eden, birçok tarikat ve cemaatin yanında FETÖ’yü de besleyen ABD emperyalizminin ta kendisidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni sistemiyle önceki tüm politikasını değiştirmiş oldu. Yani kısacası ve herkesin anlayabileceği şekliyle daha önce “ABD ne der” diye düşünülürdü ya, şimdi “hangisi Devletimizin çıkarına olur” diye sorulmaya başlandı. Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti işine geldiğinde ABD ile, işine geldiğinde Rusya ile, işine geldiğinde Çin’le, İran’la, Hindistan’la ve diğer ülkelerle işbirliği yapabilmektedir. Tabii ki bu sistem değişikliği ABD’nin pek de işine gelmemiştir. Ve durmadan eski emperyalist oyunlarını Türkiye üzerine kurgulamaya çalışmaktadır.
Irak’a demokrasi getireceğini söyleyen, Arap Baharı’yla tüm o devletlerin içini oyan ABD, Rusya’ya karşı Ukrayna’yı kullanmış ve bir Rusya–Ukrayna savaşına sebep olarak o bölgede de istikrarsızlık yaratmayı hedeflemiştir. Aynı şekilde Türkiye’ye karşı Yunanistan’ı da “gaza getirmeye” ve de bir Türk-Yunan savaşı çıkarmaya çalışan da ABD’den başkası değildir. Çünkü bölgelerdeki istikrarsızlık ABD’nin her zaman işine gelmiştir.
Bunlardan bir yarar sağlayamayan ABD, yine “nifak yönünü” Türkiye’nin içine çevirmiştir. İstiklal Caddesindeki bu saldırıyı PKK terör örgütünün yaptığı anlaşılmıştır. Ama şu nettir ki, terör örgütünün adı ne olursa olsun arkasında yer alan güç ayan beyan bellidir.
İşte yazılarımda hep söylediğim, PKK ile, FETÖ ile ve diğer terör örgütleriyle verilen mücadele kutsal bir mücadeledir. Ülkenin ilelebet payidar olması için verilen bir mücadeledir. Bu mücadeleden geri durmamak gerekir. Ülkemiz muhakkak ki bu tür saldırılara karşı yılacak bir ülke değildir. Ama şu da bir gerçektir ki, emperyalizm üzerine düşen kötülük görevini yapmak için uğraşacaktır. Bu uğraşıdan inançla ve azimle galip çıkacak olan, kimse merak etmesin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.
KTB’DE DE SEÇİMLER YAPILMIŞ
Konya Ticaret Borsası’nda da geçtiğimiz hafta sessiz sedasız bir seçim yapılmış. Hüseyin Çevik başkan seçilmiş. Yeni seçilen yönetimi kutlarım. Umarım Konya’nın yararına, Konya tarımının yararına işler yaparlar.
Konya Ticaret Borsasının uzun süre başkanlığını yapan Mehmet Kara ağabey aklıma geldi. Uzun süre Konya Ticaret Borsası’nın başkanlığını yürütmüş ve herkesle arası iyi olan bir başkandı. Konya Ticaret Borsası’na tartışmasız büyük hizmetleri olmuştur. Bu arada bilmeyenler için söyleyeyim çok da güzel pilav yapardı. En son seçiminde aday olmadı ve yerini Uğur Kaleli’ye bıraktı.
Uğur Kaleli de aynı şekilde halkla iç içe, çiftçiyle iç içe, halka tepeden bakmayan bir insandı. Zaten bu sevgisiyle, halk onu bir de milletvekili yaptı. Yani gerek Mehmet Kara dönemi gerekse Uğur Kaleli dönemi Konya Ticaret Borsasının hareketli dönemleriydi.
Umalım ki Hüseyin Çevik’in de bundan sonraki dönemi diğer başkanların dönemine benzer ve halktan uzaklaşmak yerine, daha kapalı bir mesleki örgütlenme haline getirmek yerine, daha açık, daha şeffaf ve daha güçlü bir Konya Ticaret Borsası ile karşılaşırız.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.