Biraz da Dünyaya bakalım
Konya’yı konuşuyoruz, Türkiye’yi konuşuyoruz. Bunların içerisinde kaybolup, Dünya’yı da unutmamalıyız. Bakın mesela bugün Güney Afrika Cumhuriyeti’nde çok önemli bir zirve başlıyor. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın oluşturduğu BRICS toplantısı başlıyor.
Bunun önemi şuradan kaynaklanıyor: BRICS üyeleri Dünya nüfusunun yüzde 41’ini oluşturuyor. Küresel ticaretteki payı yüzde 18 ve de Küresel GSYİH içindeki pay yüzde 31,5. Bu arada bu oluşuma 22 ülke daha başvurmuş durumda. BRICS ülkelerinin 2015’te kurduğu Yeni Kalkınma Bankası (NDB), eski adıyla “BRICS Kalkınma Bankası” ise küresel sistemde Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankasına alternatif bir rol üstlenmekte.Toplantının gündem maddelerinden biri ABD dolarına rakip olması planlanan “BRICS ortak para birimi” konusu. BRICS’in ekonomik hacmi göz önüne alındığında, ortak para biriminin ABD dolarının küresel gezintisini etkileyeceği konuşuluyor. Kısacası bu toplantı takip edilmesi gereken bir zirvedir.
Bizi ilgilendiren kısmı nedir derseniz, bundan sonra Ortadoğu’da, Afrika’da Asya’da olacak her şey ve de Avrupa ve Amerika kıtasındaki gelişmeler Türkiye Cumhuriyeti’ni etkilemektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti küresel dünyanın önemli bir aktörüdür.
Tabii bu konuları izah edebilmek için bazı konuları çok daha iyi değerlendirmek gerekir. Mesela Irak’ı işgal eden ABD ordusunun idam ettiği Saddam’ın Irak’taki Kürtleri, Arapları, Türkmenleri tabiri caizse “beş benzemezi” bir arada tuttuğunu; bölünmeyen bir Irak’ın Ortadoğu politikalarına büyük katkılar yapabileceğini görmek gerekir.
Emperyalizm oyunu olan “Arap Baharı” hikayesi veya “özgürlük getireceğim bahanelerine kanmamak gerekir. Libya’nın büyük lideri Kaddafi’nin kabilelerden bir devlet unsuru ortaya çıkardığını ve onu yönettiğini görmemek olur mu? Saddam’ın idam edilmesi Irakta nasıl bir çıkmaz yol oluşturduysa; Kaddafi’nin katledilmesi de hem Libya’da hem de Afrika’da siyasi istikrarsızlık getirmiştir. Bunu sadece bizler de söylemiyoruz.İtalya Dışişleri Bakanı Tajani bu konuda geçtiğimiz günlerde bir demeç vererek gerçekleri ikrar etmiş.
ABD ve onunla hareket eden her ülke Ortadoğu’da ve Afrika’da istikrarsızlığın büyümesi için bir katkıda bulunmuştur. Buradan çıkan sonuç aslında ABD ve yanında ona destek veren Emperyalizm hizmetkarlarının karşısında bir alternatif oluşturmak şartı doğmuştur. Artık Türkiye de sonuçta eskisi gibi etrafında olan bitene duyarsız kalamayacak konumdadır. Ne ABD’nin komşu devletlerden birini işgal etmesine kayıtsız kalabilir ne de ABD’nin istediği gibi “at koşturacağı” bir Ortadoğu’yu kabullenebilir. İşte BRICS bu nedenle önemlidir.
Bu arada emperyalizmin şu oyunlarını da unutmamak lazımdır. Afrika’da Fildişi Sahillerinde Emperyalizmin Gbagbo’ya darbesi. Sudan’ın ikiye bölünerek, Güney Sudan’a ABD’nin barış getirmesi(!). Mali’nin işgal edilmeye kalkılması. Etiyopya’da darbe girişimi ve de başarısız olunca bu ülkede terör kışkırtıcılığı. İşte 2010’lu yıllarda bu olurken artık gelinen aşamada Afrika ülkeleri de bu ABD ve destekçi emperyalizmini ülkelerinden kovuyorlar. En son oyununu Ukrayna eliyle oynayan Emperyalizm burada da zorlu günler yaşamakta ve yenilmeye mahkum olmaktadır. Dolayısıyla ABD Emperyalizmi dünya üzerinde etkisini kaybetmeye devam etmekte ve de daha önceleri emperyalizmin elinde oyuncak olan ülkeler uyanmakta ve haklarını geri almaktadırlar.
Bunda Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği ve etkisi yok demek doğru bir yaklaşım olmaz. Hatta biraz aymazlıktır.
Artık Türkiye’de sadece kendi şehrinden olaylara bakmak yeterli olmaz. Olaylara ne kadar yüksekten bakarsanız, gördüğünüz alan o kadar geniş olur. Dolayısıyla olaylara ne kadar geniş bir perspektiften bakarsanız o kadar doğru değerlendirebilirsiniz.
Dostlukla kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.