10 Kasım’da yürekler minnetle çarpar
10 Kasım’da yürekler minnetle çarpar
Her ülkenin kendisine ait ulusal değerleri vardır. Bu ulusal değerler halkın birleşmesi, yekvücut olması, vatan-millet duygusunu coşkuyla yaşaması için çok önemlidir.
Önderimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk yurdumuzun kurtarıcısı, ülkemizin kurucusu, ilk cumhurbaşkanı ve ebedi başkomutanımız olarak bu ülke vatandaşlarının birliği açısından yekvücut olunacak birinci ulusal değeridir.
Ailelerin, çocuklarına öğretmesi gereken konulardan birisi de 10 Kasım’ın önemi olmalıdır. 10 Kasımlarda tüm aile giyinip, kuşanıp, bir arada Atalarına saygı ve minnetini göstermelidir.
Şimdi tarih dersi verir gibi Atatürk’ün yaptıklarından falan bahsetmeyeceğim tabii ki. Bunları hepimiz biliyoruz. Ama bildiğimiz konulardan yola çıkarak nasıl bir mantıkla ve izanla “bilmezlikten” geliyoruz, bunu düşünmek istiyorum.
Mustafa Kemal, bir Osmanlı subayı. Ancak diğer subaylardan farklı düşünen birisi. Çok daha evrensel, çok daha vizyonel bakabilen bir insan.
Ülke bölünmeye çalışılıyor. Padişah, İngilizlerden emir almadan kılını kıpırdatamıyor. İngilizler Araplara hakim olabilmek adına padişahın halifelik zırhından yararlanıyor. Anlayacağınız Osmanlı Devleti, İngilizlerin elinde oyuncak olmuş ve bitik bir durumda. Bu durumu içine sindiremeyen bir Osmanlı Subayı “durumdan vazife çıkarıyor”. Ve de ülkeyi emperyalizmin elinden kurtarmak adına emperyalizm ve maşalarıyla savaşıyor ve bu ülkeleri alt ederek emperyalizmi ülkeden kovalıyor.
Tabii ki bir Yunanlı olsam, İngiliz olsam, Fransız olsam, İtalyan olsam hatta Ermeni olsam Atatürk’ü sevmem. Ama neyse ki Türküm ve bu ülkeleri dize getirmiş bir kurucu lidere sahibim.
Hani yukarıda söyledim ya; “vizyonel” diye. İşte bu vizyonellikle ülkeden düşmanı temizleyen lider, yeni sistemin vizyona uygun bir biçimde olması gerektiğini düşünerek, mutlakıyetten cumhuriyete geçmeyi uygun görüyor. Ve halkın kendi kararlarını kendisinin verebileceği bir ülke olmak adına Türkiye Cumhuriyeti kuruluyor.
Tabii ki mutlakıyetten beslenen, sahtekar, dolandırıcı, saray yalakası, din tüccarı olsam Atatürk’ü sevmem.
Ülkeyi Cumhuriyet’e taşıyan lider, yeni sisteme ayak uydurmak adına birçok yenilikler getiriyor. Bu arada ülkeyi sömüren, halkın kanını içmeye çalışan kan emici sülüklerden de halkı kurtarıyor.
Şimdilerde 2019’a geldiğimizde, Dünya konjonktürü ile daha entegre olmaya başladığımızda görüyoruz ki 1919’dan beri yapılanlar, aslında bizim, parçalanmış bir padişahlıktan, 100 yıl içerisinde geldiğimiz aşamada, Dünya yönetiminde söz sahibi bir ülke olmak için yapılanlarmış.
Şimdi tüm bunlara baktığımızda görüyoruz ki, Atatürk’ü sevmeyenler tabii ki olacaktır. Atatürk’ü 10 Kasım’da ölüm yıldönümünü hatırlamayanlar illaki olacaktır. Atatürk’e azıcık saygı göstermeyi bile çok bulanlar olacaktır. Bunların aslına ve nesline bakmak yeterli olacaktır.
Tüm bunlara karşılık her 10 Kasım’da ve hatta her gün Atatürk’ü şükran ve minnetle anacak milyonlarca vatandaş her daim olacaktır.
Bu düşüncelerle bir kez daha Ulu Önder yurdumuzun banisi, Gazi, Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’e Allah’tan rahmet diliyor, saygı, minnet ve şükranla anıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.