Aşk, sizi çağırdığı zaman onu izleyin, yolları dik olsa da.

Mevlana’ya demişler ki, Aşk nedir? O da demiş ki, ben ol da bil. Aşk Nazım Hikmetin ceviz ağacında gizli, aşk Aşık Veysel de gizli Aşk, Peygamberimizde gizli.

Bir gün Nazım Hikmet, en büyük aşkı olan Piraye'yi aldatıyor ve bunu fark eden Piraye Nazımdan ayrılıyor. Bir müddet sonra Nazım pişman oluyor ve bir arkadaşıyla Piraye ye habere gönderiyor, tekrar görüşüp onunla tekrar aşk yaşamak istediğini söylüyor. Ama arkadaşı iyi niyetli olmadığı için emniyet güçlerine haber veriyor çünkü Nazım Hikmet o sırada aranıyor, ve Gülhane Parkına saat 12.00 ye randevu veriyor, ve arkadaşı emniyet güçlerine diyor ki; Nazım yarın saat 12.00 de Gülhane Parkında olacak Piraye ile buluşacak, polisler Gülhane Parkı'nın etrafını sarıyor öncesinde. Nazım Hikmet gelmiş saat 12.00 de Piraye'yi bekliyor bu sırada polisleri fark eden Nazım Hikmet hemen oradaki ceviz ağacına tırmanıyor o sırada Piraye de geliyor ve Nazımı ceviz altında bekliyor. Nazım ceviz ağacında, Piraye ceviz altının altında, polislerde Nazım'ı bekliyor. Fakat polisler orada olduğu için Nazım, Piraye'ye seslenemiyor, ondan sonra bir daha hiç görüşemiyorlar bir daha Piraye'ye hiç ulaşamıyor Nazım. Herkes bilir burada oluşan şarkıyı. ’Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda, ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında'. İşte Aşk, Nazım'ın ceviz ağacında gizlidir.

Aşk, çiçeğin koku salması gibidir, ormanda bir çiçek var ve koku güzel kokular salıyor ve sen ister oraya git ister gitme .Ve aslında Aşk insanın içindedir ve Onu akıtacağı bir yer gereklidir ve karşısına güzel bir aday çıkar ve zannederiz ki bu kişiyle karşılaştığımız için aşık olduk ,hayır aslında Sen zaten o aşk duygusunu içinde taşıyordun, yani. Nasıl ki ormandaki güzel kokulu çiçek sen onun yanına gitsen de gitmesen de kokusunu yayacak buda aynı. Kısacası karşımızda biri olsa da olmasa da biz içimizde aşk duygusunu taşıyorsak karşımızda birinin olup olmadığının bir önemi bulunmuyor.

Aşık Veysel o kadar aşıktı ki, karısı komşuyla aşk yaşıyordu ve Aşık Veysel bir gün karısına bunun doğru olup olmadığını sorar ,o da inkar eder. Birkaç gün sonra karısı komşusuyla sabah ezanları ile kaçar ve bir müddet koştuktan sonra ayakkabısında bir şey battığını hisseden kadın durur ve ayakkabısını çıkarıp bakar, içinde bir miktar para ve birde not görür. Not şöyledir ‘Bu para sizi bir müddet idare eder.’ Aşık Veysel o kadar aşıktı ki eşinin başkasıyla gitmesine rağmen rahat etmesini istemiştir. AŞK özgürleştirir ,EGO köleleştirir, arkadaşlar. Aşk kalbinin en ince noktalarını keşfetmeni sağlar, aşka girdiğin zaman hayatı daha iyi anlarsın. Adamın biri bir bilgeye gidip ben Allaha nasıl hizmet edebilirim demiş ,bilge de ona –sen hiç aşık oldun mu ? demiş- hayır deyince o zaman git önce aşık ol cevabını vermiş.

Aişe validemiz gelip Peygamberimize diyor ki; Ya Resullullah, beni nasıl seviyorsun? O’da kördüğüm gibi demiş. Peki bu ne demek dediğinde, İlk günkü gibi sevmek demektir demiş. Aşk sizi çağırdığı zaman onu izleyin, yolları zorlu ve dik olsa da izleyin. Çünkü Aşk yüceltir sizi .Aşk kalbin en ince noktalarını öğretir size.

Evet arkadaşlar, diyoruz ki sizlere, Aşk sizi çağırdığı zaman onu izleyin .Aşk sizi sardığı zaman ,tüylerin arasındaki kılıçla seni yaralayacak olsa bile ona teslim olun. Çünkü AŞK, kalbinin derinliklerine götürür seni. Hayatın kalbine eşdeğer yapar seni. SEN ,ya aşk insanısın, ya sevgi insanısın ya da değilsindir. Mevlana, Yunus Emre aşk, sevgi, insanıdır ,Sevgi dolu olan insan ,her şeyi sever, sevgi dolu olmayan insan hiçbir şeyi sevmez. Aşk, Sevgi zaten senin içindedir bunu hak edecek bir gönül, bir kalp ararsın sadece.

Kalbinizdeki aşkınızı, en kıymetliniz ile paylaşmanız dileği ile...