Ülkemiz, konumu ve son yıllarda yaptığı olumlu ataklar nedeniyle özellikle bölgede söz sahibi olmak isteyen ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri tarafından birçok oyun içinde oyunlarla uğraştırılarak dik duruşunun durdurulması, eskisi gibi bağımlı olması istenmektedir.

Ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi anlamda ülkemizin ilerlemesine engel olmak isteyenler bundan önce terör kartını ortaya koydular. Daha önce sağ ve sol diye ayrıştıramadıkları ülkemizi, PKK, DAEŞ,DHKP-C ve son olarakta FETÖ örgütlerini üzerimize salarak bizi engellemeye çalıştılar.

Arap Baharı adı altında Kuzey Afrika ülkeleri olan Fas, Tunus, Libya ve Mısır’da amacına ulaşan emperyalist ülkeler daha sonra da Irak ve Suriye’de amaçlarına ulaştılar. Ancak ülkemize karşı bütün bu senaryoların fayda etmeyeceğini de gördüler.

Kendi kendine yeten ve kendi savunma silahlarını kendi yapan bir ülke olmamızdan rahatsız olanlar şimdi de ekonomik savaşın fitilini ateşlediler. Kendi para piyasa örgütleri kafalarına göre ülkemizin kalkınma derecesini ha bire düşürüyor, ülkemizin itibarını zedelemek istiyor.

Ekonomik veriler diğer ülkelere nazaran olumlu olduğu halde bizi içeriden bunaltmaya çalışıyorlar.

Dışarıdan gelen her türlü etkenlere karşı gelebilen ülkemiz ekonomisi ancak içeriden gelenlere karşı da savaşmak zorunda kalmaktadır. Durumu kendilerine göre fırsata çevirmek isteyen aç gözlü stokçular ve fırsatçılar aşırı kazanma telaşı içine düşmüşlerdir.

Doları bahane ederek her türlü ürüne zam koymaktan geri kalmayan bu açgözlüler, fiyat etiketlerinde bin bir türlü cambazlık yapmaktadır. Ne alırsanız alın hemen doları bahane ederek aşırı fiyat artışına kılıf bulmaya çalışıyor. Şimdilerde dolar düşüşe geçtiği halde fiyatları bırakın düşürmeyi hala arttırıyorlar.

Aç gözlü şirketler kendilerini uyanık zannedip vatandaşı gramaj, etiket üzerindeki sinsi oyunlarla aldatmaya çalışıyorlar. Devlet şimdi bu fırsatçılar ve stokçular için denetim mekanizmasını hizmete soktu. Son günlerde basından da takip ettiğimiz haberlerde bu açgözlülerin neler yaptığını açıklıkla görmekteyiz.

Belediyelerin ve denetimle yetkili kurulların bu denetimleri aralıksız sürdürmesi gerekmektedir. Vatandaş olarak yetkili kurumların yapacağı denetimlere de katkımız olmalıdır. Yapanın yanına kar kalmaması için fahiş fiyat etiketi olan yerleri bizlerde ihbar etmeliyiz. Göstermelik denetimlerle değil gerçek ve fatura üzerinden yapılacak denetimler ile bu açgözlülerin foyaları ortaya çıkartılmalı ve vatandaşa teşhir edilmelidir.