İnsanlar yaşadıkları şehrin kalkınmasına paralel olarak mutlu yaşantılar sürdürür. Mutlu insanlar temiz, düzenli ve gelişmiş şehirlerde yaşar. Konya’nın çevresindeki şehirlere göre gelişmişliğini artırmak, bunun yanı sıra refah çizgisini en üst düzeye çıkarmak için çalışmalıyız.

Bunu yaparken de ilk önce şehirlik ruhunu ortaya çıkarmamız gerekir. Konya’mızı daha refah ve yaşanılabilir kılmak için hepimize büyük görevler düşmektedir. Hızla gelişmekte olan Konya’mızda mutlaka bazı eksiklikler olacaktır. Kamu kurumları, kuruluşları ve yaşayanlar olarak üzerimize düşen görevi yapmamız gerekmektedir.

Konya’mızın gelişmesine katkıda bulunmak için hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Yaşamın bir çok güçlüklerine rağmen, yine de bu güzel şehri yaşanabilir kılmak elimizdedir. Şikayetci olduğumuz konuları da yetkili kurumlara bildirmek ve konuyu takip etmekle işe başlayabiliriz.

Konya’mızı sadece lafta değil özde de sevmeliyiz ki, yaşanılabilir bir şehir olsun. Bir çoğumuz sözüm ona Konya  edebiyatı yapıyor ve onu çok sevdiğini ifade ediyoruz. Ama iş eyleme gelince, kimseleri iş başında göremiyoruz. Bu husus “ her ne hikmetse” yakınmalarına yol açmaktadır.

Konya’nın  çıtasını yukarılara çıkartma noktasında çaba içinde olan kişi ve kuruluşlara bu halk büyük bir yüreklilikle ve cesaretlilikle mutlaka destek verecektir. Çünkü kentte işlerin iyi gitmesinden en çok nemalanacak olan kesimde onlar olacaktır. İlerlemenin ve büyümenin her zaman yanında olmak, onu desteklemek bizim biricik vatandaşlık görevimiz olmaktan öte,kentte yaşamanın getirdiği sorumluluk anlayışı olarak algılanmalıdır.