Herkes üzerine düşeni yapacak
16 Nisan referandum sonuçları üzerine devam etmekte olan tartışmalar hiç şüphe yok ki, artık vatandaşı bezdirmeye başladı. Referandumun gayri resmi sonuçlarına göre “evet” diyenler yüzde 51.41, “hayır” diyenler ise yüzde 48.59 oranında oy almışlardır.
Yapılan bir referandum olduğuna göre yüzde 50 art biri kim alırsa referandumun galiba o demektir. Yoksa şimdiki gibi çeşitli yasal yollarla referandumun iptali veya sözde geçersiz sayılan oyları saydırmakla aradaki oran kapatılamaz.
Olan sadece ülkeyi germekten başka bir işe yaramaz. Ancak gerek “evet” diyenler ve gerekse “hayır” diyenlerin bu referandumda çıkaracağı çok ders vardır. Artık bundan sonra özeleştiri yapmak ve kendine yeni bir çeki düzen vermek gerekmektedir.
Türkiye nüfusu yaklaşık 80 milyon civarındadır. 16 Nisan ‘da referandum için sandığa gidenlerin toplam sayısı da 55 milyon civarındadır. Ancak sandığa gitmeyenlerin sayısı ise 5 milyon civarındadır.
Yüzde 86 ile çok büyük bir katılım sağlanan referandumda yüzde 14 kadar bir seçmende sandığa gitmemiştir. Yukarıda da yazdığım gibi bu oran yaklaşık 5 milyon kişiye tekabül etmektedir.
Bir de sandığa gittiği halde geçersiz oy verenlerin sayısı hiçte azımsanmayacak ölçüdedir. Yaklaşık bir milyon kişi de geçersiz oy kullanarak tercihini belli etmemiştir. Geçersiz oy verenlerin çokluğu dikkat çekicidir.
Artık siyasi partiler kısır çekişmeler yerine referandum sonuçlarını ortaya koyarak üzerlerine düşen dersi almalıdır. Beş milyon kişi neden sandığa gitmedi veya bir milyon geçersiz oyun sebebi nedir diye irdelemelidir.
Her yıl yaklaşık 200 bin yeni seçmenin oy hakkına sahip olduğu ülkemizde, aynı zamanda oy verme hakkına sahip 150 bin kişi vefat etmektedir. Bu beş milyon sandığa gitmeyen seçmen sayısı hiçte azımsanmayacak ölçüdedir.
Sandığa gitmeyen beş milyon kişinin “evet” veya “hayır”cı olması araştırılmalıdır. Yapılan bazı anketlerde bu kişilerin büyük bir çoğunluğunun “hayır” yönünde oy kullanacak olanlardan oluştuğu iddia ediliyor. Zaten kaybedeceğiz niye sandığa gideceğiz diye düşünebileceği ifade ediliyor.
Öte yandan geçersiz oy kullanan yaklaşık bir milyon kişinin de “evet” cilerden oluştuğu yine aynı araştırmalarda iddia ediliyor. “Evet” demeyi içerisine sindiremeyen ama “hayır” da vermeyi kendine yakıştıramayanlar, vatandaşlık görevlerini yerine getirerek geçersiz oy kullandıkları söyleniyor.
Tabi bütün bunları analiz edecek ve araştıracak olanlar siyasi partilerin yöneticileridir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.