Bir bardak suda fırtına çıkarılıyor
Milli Eğitim Şurasında alınan bir çok karar var. Ancak nedense Osmanlıca dersinin seçmeli olması konusunda büyük bir kargaşa yaşanmaktadır. Aslında Osmanlıca dersinin seçmeli olması bence güzel bir şey.
Yıllardır geçmiş tarihle bağımızı kopartmış durumdayız. 1900 yıllarındaki bir çok belgeleri okuyamamaktan muzdarip durumdayız. Tabi biz okuyamayınca okuyan bazı kötü niyetli kişiler tarihimizi istediği şekilde yorumlamakta ve bize de altın tepsi içinde sunmaktadır.
Bir ev alırken bile vakıf senetlerini okuyamayan bizler, ileride büyük sıkıntılar yaşamaktayız. Ancak Osmanlıca bildiğimiz zaman bu duruma düşmeyiz. Ayrıca Osmanlıca yabancı bir dil değil, Türkçenin ta kendisidir.
Bir çok Osmanlıca yazılı vesikayı okuyamayan bizler, hemen bir okuyana müracaat ediyoruz. Bir çoğumuzun evlerinde yazma veya basma Osmanlıca kitap vardır. Hepsini büyük bir emanet gibi saklıyor ama içerisinde neler yazıyor bilmiyoruz.
Bir de isteyen öğrenci seçer, istemeyen öğrenci seçmez. Teklif edilen bu. Nedir bu tarih alerjisi, nedir bu kültür düşmanlığı anlamak mümkün değil. Osmanlıca bu toprakların tapusudur. Bu tapuları okuyarak geleceğimize de yön verebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.