Başkanlık sistemi
7 Haziran seçimleri öncesinde iktidar partisi Ak Parti’nin en önemli kozlarından birisi başkanlık sistemidir. Ancak, iktidar başkanlık sistemini överken, muhalefet başkanlık sistemi konusunda vatandaşın kafasını karıştırmaya devam ediyor.
Ancak şurası da unutulmamalıdır ki, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören 2007’deki anayasa değişikliği ile anayasa büyük ölçüde yarı başkanlık sistemine doğru eğilim göstermiştir. 2014’te cumhurbaşkanını halkın doğrudan seçmesiyle fiilen yarı başkanlık sistemine geçilmiştir.
Sadece adı konmamış bir başkanlık sistemini yaşamıyor muyuz zaten. Aslında 13 yıldır yaptığı icraat ve vizyon anlamında bu ülkeye çok şey kattı Erdoğan ve AK Parti. Zaman akıp gitti ve şimdi, köklü bir değişimin dönemecindeyiz. Millet olarak elimize geçen bu fırsatı en iyi değerlendirmeliyiz.
Artık, bakanların seçim ayak oyunlarına bulaşmış fırsatçılardan değil, mesleğinde yol almış, adam gibi profesyonellerden seçilmesi için çözüm başkanlık sistemidir. Bundan böyle, “seçilenin”, yani millet için kelleği koltuğa alanın siyaset ürettiği, “seçilenin” seçtikleri tarafından profesyonel çaba, yani, “icraat” ortaya konacak yeni bir dönemin kapıları açılmalıdır.
Başkanlık sistemi ile birlikte bölünme olacağı safsatasını ortaya atan muhalefete inat, kimse bölünme veya eyalet yalanlarına kanmamaktadır. Vatandaş güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir iktidar tarafından yönlendirilmeyi ve gelecek hedefine emin adımlarla ulaşmayı düşünmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.