Atatürk ve adalet
Geçtiğimiz günlerde okuduğum Sunay Akın’ın bir yazısını sizlerle paylaşmak istedim. Mustafa Kemal Atatürk’ün adalete verdiği önemi anlatan yaşanmış bir hikaye. Benim çok hoşuma gittiği için sizlerle paylaşmak istedim:
“Alman Kralı II. Frederick 1750 yılında Potsdam'dan geçiyor. Orayı çok beğeniyor ve 'Bana şuraya bir saray yapın" diyor. Ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, Kral'ın beğendiği yerde bir değirmen var. Adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor.
- Buyurun?
- Bizi Kral gönderdi. Burayı görüp çok beğendi, satın alacak. Kaç para?
- Satmıyorum ki ne parası?
- Saçmalama Kral istedi!
- Bana ne. Ben satmadıktan sonra kimse alamaz ki! Adamları gelip Kral'a diyorlar ki; - Efendim beğendiğiniz yerdeki değirmenci deli. Satmıyorum dedi.
- Çağırın bakalım bana şu adamı. Değirmenci gelip, Kral'ın karşısında duruyor. II. Frederick; - Yanlış anladınız herhalde beyefendi, ben satın almak istiyorum orayı. Kaç para?
- Yoo yanlış anlamadım, adamların da dün bunu söyledi. Satmıyorum!
- Beyefendi inat etmeyin, paranızı fazlasıyla vereceğim.
-Sen koskoca kralsın, paran çok. Git Almanya'nın her yerine saray yap. Burayı benden önce babam işletiyordu. Ona da babasından kalmış, ben de çocuğuma bırakacağım. Satmıyorum! II.Frederick ayağa kalkıyor;
- Unutma ki ben Kralım! Değirmenci krala bakıyor ve diyor ki;
- Asıl sen unutma ki Berlin'de hâkimler var! Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar kral bile olsa adaletten üstün değildir. Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz. Orada oturamaz. Bugün bütün gelişmiş ülkeler hukuk fakültelerinde bu olayı anlatırlar. "Berlin'de hâkimler var!" - Potsdam'da Sansosi Sarayı. Saray ve değirmen yan yana. Kral ve değirmenci adaletle komşu oluyor.
Sabahları II. Frederick arka bahçeye çıktığında değirmenci sesleniyor;
Hey Frederick, ekmek yaptım göndereyim mi? II. Frederick diyor ki;
-Adalet her sabah bana, sıcak bir ekmek kokusuyla gelirdi.
-Ve 31 Aralık 1917. Berlin'de bir otelde yılbaşı kutlamaları yapılacak, Osmanlı heyeti var orada. Aralarından biri bu öyküyü anlatıyor ve;
- - Hadi, Potsdam çok yakın. Gidip adaletin simgesi olan o değirmen ve sarayı yan yana görelim. Kimse gelmiyor ve o öyküyü anlatan tek başına kalkıp gidiyor. Herkes yılbaşı kutlarken o gidip adaletin simgesini izliyor uzun uzun. O tek başına giden Mustafa Kemal Atatürk’tür”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.