Gerek ülkemizde ve gerekse Avrupa’da yaşanan terörist eylemler şunu bir kez daha göstermiştir ki, teröre karşı bir ve diri olmalıyız. Vatandaşlar ve siyasiler olarak tek ses ve tek yürek halinde terör denilen belanın karşısında durarak safımızı vatanın birliği ve bütünlüğü tarafında belirlememiz gerekmektedir.

Özellikle siyasilerin, parti farkı gözetmeden Yüce Meclis çatısı altında birlik gösterisi yapmanın zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Doğuda yürütülen operasyonları eleştirip, yakalanan ya da etkisiz hale getirilen teröristlerin ellerindeki keleşlerin nereden geldiğini sormayanlardan, terör saldırılarında ölen sivillerin haklarını sorgulamaya tenezzül etmeyen o kişilerden gelinen noktada vicdani bir sorumluluk bekleyemezdik.

İstanbul’da yaşanan son terör saldırısının ardından yine siviller öldü. İnsanlara kıyıldı. Millet artık sokağa çıkmaktan korkuyor. Aslında yapılmak istenen de buydu, yani insanlara ölüm korkusunu yaşatabilmekti.

Bunu Türk insanına yaşatmak isteyenler şunu unuttu galiba. Bu milletin dedeleri Çanakkale’de, Dumlupınar’da Sakarya’da şehadet şerbetini keyifle içmeye gitmiştir. Onların torunları olarak bu millette, son Mehmetçik kalıncaya kadar bu ülke topraklarını hainlere ve satılmışlara karşı aynı iman kudreti ile koruyacaktır.

Son günlerde yaşanan terör olayları artık AK Parti, CHP, MHP meselesi değildir. Ortada bir devlet varsa, tek bir vatan ve tek bir bayrak varsa, bu topraklara birileri göz dikmişse artık siyasetin birleşme zamanı gelmiş demektir. Vatandaşların da birlik ve beraberlik içinde olması zamanıdır.Bu yüzden teröre karşı gösterilecek ne tepki varsa ya da nasıl bir ortak akılla mücadele verilmesi lazım geliyorsa gereken yapılmalı ve kullanılması icap eden söz söylenmelidir…