Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

 Ülkede ekonomi büyük sorundur

 Ülkede ekonomi büyük sorundur

Siyaset çok ilginç bir hal aldı. Eskiden olsa Süleyman Demirel’in meşhur sözlerinden “boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” sözü gündemde olur ve erken seçim çoktan hazır olurdu bile. Şimdi halihazırda bir erken seçim gözükmese de iktidarın devrilip devrilmeyeceğine dair kesin bir şey söylemek hiç kolay değil. Hatta daha ilginç bir şey söyleyeyim eğer eski sistem yani başbakanın olduğu sistem olsa ve bir seçim olsa yine birinci partinin Ak Parti çıkması hiç de şaşırtıcı olmazdı. İşte ilginç değil mi bu durum? Ülkede siyaset sosyolojisi bile çok değişti.

Geçen ay ki elektrik faturamda birim çarpan 0,74TL iken bu ay ki faturamda bu çarpan 1.12TL. olmuş. Yani yüzde 51 civarında artıştan bahsediyorum. Evdeki durum budur. İş yerlerinde bu durumun daha fazla olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Sadece elektrikte değil tabii ki bu zam. Ekmekten, mazota kadar, peynirden, Ayçiçek yağına kadar her kalem üründe bu zamları görmek mümkün. En küçük esnaf lokantasından, ekmek fırınına; sanayisinden, turizm kuruluşlarına kadar herkesi ilgilendiren bir durum ortada.

Her bir esnaf, iş adamı, sanayici bundan etkilenmemiş olabilir mi? O zaman Esnaf odaları, Ticaret odaları, Sanayi odaları bu durum karşısında acaba nasıl bir yol izliyorlar?

Muhalefet Partileri haliyle bu durumu gözler önüne sermeye çabalıyorlar. Mesela dün Konya’da CHP İl Başkanı elektrik faturaları ile ilgili partisinde değil Konya’nın merkezi Zafer’de dikkat çekmek için bir basın açıklaması yaptı. Hiçbir esnaf temsilcisi, odaların temsilcisi, orada yoktu. Bugün de İyi Parti İl Başkanı bir açıklama yapacak. Orada acaba bu temsilcilerden hiç kimse olacak mı? Bence olmayacak.

Peki, esnaf, iş adamı ve sanayici bu sorunlarla cebelleşirken bunların temsilcisi odalar bu tür eylemlerde olamayacak mı? Kendi üyesinin haklarını savunup, onların sorunlarını dillendirmeyecek mi?

Hadi siyasi partilere destek vermek, odaların tarafsızlığı açısından doğru olmayabilir. O zaman bu tür bir faaliyeti bu odaların yapması hem oda üyelerine destek vermek adına hem de üyelere moral vermesi açısından doğru bir tavır değil midir?

Konya’daki en önemli durum bence bu tek seslilik halidir. Bu gibi durumlarda adaletli olmak tüm kurum ve kuruluşların seçeceği yol ve yöntem olmalıdır. Tamam, Hükümet’i desteklemek, Devlet’in yanında olmak doğru bir tavırdır. Ama ortada bir yanlış varsa bunu dillendirmek de aynı zamanda Hükümetin daha doğru işler yapması açısından bir yol gösterici özelliğe sahip olmak gerekmez mi?

Hükümet bir şeyi söyledi diye yüzde 100 doğru veya muhalefet bir şey söylediği zaman yüzde 100 yanlış olacak diye bir durum söz konusu olabilir mi? Doğruyu ve yanlışı ayırt etmek insan olarak her birimizin görevidir. Doğruya doğru, yanlışa da yanlış demek aynı şekilde adaletli olmak için gerekli bir insani özelliktir.

Ülkede vatandaş maddi olarak zor durumdadır. Bu zorluktan bahsederken yoksul vatandaşların yaşamına değinmiyorum bile. Onlar çok daha sıkıntılı durumdadırlar. “Ortadirek” diyebileceğimiz vatandaşların çok büyük bir kısmı sadece kredi kartlarıyla ay sonunu getirebilmektedir. Bu yoksullaşmayı dile getirenlere kızmak yerine ülkede öyle ya da böyle bir yoksulluk yaşandığı sorununu kabul etmek, bu yoksulluğun çözümü için de önlem almayı peşi sıra getirecektir. Sorunu kabul etmeden çözümün bulmanın imkanı yoktur.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi