Dünkü yazımda belirttiğim üzere malumunuz geçtiğimiz hafta Perşembe günü İstanbul’da “Mevlana Hoşgörü ve Barış Ödülleri” gala gecesi yapıldı. Ekranlardan tanıdığımız, sahnelerden tanıdığımız, bilimsel çalışmalarıyla, iş adamlığıyla tanıdığımız birçok kişiyi orada görme olanağımız oldu.

Her ne kadar Gebze Organize Sanayi, Selçuk Üniversitesi, KONSİAD gibi kurumların da katkılarını küçümsememek lazımsa da burada Mevlana Hoşgörü Barış Kültür ve Sanat Derneği ile Vizyon Anadolu ve bu kurumların yöneticileri gerek Mustafa Karamercan ve gerekse de Volkan Çakır’ın emeklerini görmezde gelmemek lazım.

Bugün Gülben Ergen’den, Hande Yener’e; Canan Karatay’dan, Asuman Dabak’a; Balçiçek İlter’den, Oylum Talu’ya; Vestel’den, Aselsan’a birçok kurumu, kuruluşu, şarkıcıyı, sanatçıyı, gazeteciyi, bilim kadınını, tiyatro sanatçısını bir araya getiren bir organizasyonu yapabilmek, öyle sanırım her “babayiğidin” harcı olmasa gerek. Bu nedenle öncelikle burada emeği geçen herkesi teker teker kutlamak lazım.

Tabii ki bunu eleştirenler de çıkacaktır, ancak buna da çok kulak asmamak gerekir.

Programda her sahneye çıkanın ağzında bir Mevlana bir de Konya vardı. Bunu şimdiye kadar yaptırabilen bir kurum, kuruluş, STK vb bir yapılanmayı gösterebilecek olan var mı acaba?

Hele Konya’yı görmemiş olan bazı katılımcıların, en kısa zamanda Konya’ya gelme temennileri de, Dernek Başkanı Mustafa Karamercan’ın “ağırlamaktan zevk duyacağız” jestiyle çok büyük bir popülarite ve ilgi kazanmış oldu.

Konya’nın en köklü ve en büyük üniversitesinin yani Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin’e ve Hz. Mevlana’nın 22. Kuşaktan torunu Esin Bayru’ya da orada olmaları ve aslında Konya şehrinin programı olan, bu programa destek vermelerinden ötürü ayrıca teşekkür etmek gerekmektedir.

“Efendim, Hande Yener mini etekliymiş”, “öteki şöyleymiş, beriki böyleymiş” lafları işi sulandırmaktan ve durumu anlamamaktan kaynaklanmaktadır.

Eğer tüm ülkede, ulusal basında, televizyonlarda, bir gündem oluşmuş ve bu gündem Konya ve Mevlana olmuşsa, bunu sağlayanlara Konyalılar, en azından bir teşekkürü çok görmemeliler.

Ben üzerime düşeni yapıyorum. Öncelikle Selçuk Üniversitesi’nin değerli Rektörü Prof.Dr. Mustafa Şahin’e, Mevlana Hazretleri’nin torunlarından Esin Bayru’ya, Gebze Organize Sanayi Bölge Başkanlığı’na, KONSİAD’ın Konya Şube Başkanı sevgili Hasan Hüseyin Aydın’a, Mevlana’yı en kısa ve öz anlatabilmeyi başaran program sunucusu Ceyhun Yılmaz’a, Mevlana aşkını anlayan, Konya’yı seven değerli sanatçı dost Bülent Serttaş’a, Mevlana Hoşgörü Derneği’nin çalışkan ve değerli başkanı Mustafa Karamercan’a, Vizyon Anadolu’nun yönetim kurulu başkanı, proje insanı, Volkan Çakır’a, teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu konuda aslında daha o kadar çok şey var ama konunun özü bu. Kim ne derse desin; Arkadaşlar daha iyisini yapana kadar en iyisi bu. Dolayısıyla gelin bu gibi durumlarda en azından Konya için birbirimize sahip çıkalım.