Spora siyaset girsin!
Konya’nın en büyük sorunu maalesef, kriz anında Konya’yı yönetecek bir “ortak akıl” olmamasıdır. Bu ortak aklı bulabilecek bir çözüm üretmek Konya’nın gerek Türkiye’deki gerek Dünya’daki konumunu tamamen değiştirecektir.
Konyalılar olarak hiçbir dönemde hakkımızdan fazlasını istemedik. Hakkımız ne ise buna razı olduk. Başbakanımız olduğu dönemde bile biz hakkımızdan fazlasını istemedik. Dolayısıyla sporda da çalışıp çabalayıp, sadece sahadaki mücadelelerimizle bir yerlere geldik. Ama şunu da hep gördük ki; sahada ne kadar başarılı olursak olalım, masa başındaki siyasi entrikalar bizim aleyhimize işledi.
Sevelim sevmeyelim, Ahmet Şan Atiker Konyaspor kulübünün başkanıdır. Başkan Şan bu siyasi entrikalardan, bu masa başı dolaplarından bıkmış ve de tribünlerin spora siyaset sokmasından nefret etmişti ki, bunu bir Anadolu insanı olarak bildiği şekilde açık ve net olarak belirtti. “İzmir Marşı” kargaşası bundan başka bir şey değildi. İzmir’in kurtuluş destanı olan bu marşı “söylersen iktidara karşısın, söylemezsen iktidar yanındasın” gibi bir algı yerleştirilmesine Ahmet Şan, düşüncelerinin en saf haliyle karşı çıkmıştı. Tabii ki işin içerisinde Konya ve Konyalı olunca tüm Konya düşmanları yine “öküz altında buzağı aramıştı”. Samsun’a gittiğinde ilk ziyaret ettiği yer Milli Mücadele Parkı olan; maç başlamadan, herkesten önce İstiklal Marşı için ayağa fırlayan bir başkandan Cumhuriyet düşmanı yaratamazsınız. Bu bile ancak siyasette kalır.
Atiker Konyaspor 3 ayda ikinci kupa maçına çıktı ve geçen senenin lig şampiyonu Beşiktaş’ı oynadığı bariz güzel oyunla mağlup etti. Hatta düşünün Atiker Konyaspor hakkında iyi şeyler söylemesine çok alışık olmadığımız eski kabzımal yeni TV yorumcusu Erman Toroğlu bile 2 kere, Atiker Konyaspor’un Beşiktaş’tan daha iyi oynadığını belirtti. Hak ederek aldığımız bu kupaya şimdi “siyasi kumpas” kurarak halel getirmeye çalışanlar ortaya çıktı.
Şimdi Konya ve Konyalı olarak bu kumpası yıkma zamanıdır. Bunun da tek yolu madem Türk sporuna siyaseti soktunuz, biz de burada bu siyasetin en alasını yapmalıyız.
Hemen belirtelim; Konya’nın muhafazakar yapısı da değerlendirilerek, buradan Hükümet’e yüklenmeler olacaktır. Bunu karşılamak ve göğüs germek, AK Parti Konya İl Başkanı Musa Arat, AK Parti Konya Milletvekilleri ve de AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorumluluğunda olacaktır. Ancak daha önemli görev burada CHP Konya İl Başkanı Mehmet Ali Ünal ve CHP Milletvekili Hüsnü Bozkurt’la; MHP İl Başkanı Murat Çiçek ve MHP Milletvekili Mustafa Kalaycı’ya düşmektedir. Muhalefet Partisi İl Başkanları ve milletvekilleri, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile görüşecekler; Hükümete Atiker Konyaspor konusunda baskı yapılmamasını ve de Hükümetle birlikte Futbol Federasyonunun Atiker Konyaspor’a haksızlık yapmasının önüne geçilmesi gerektiğini anlatacaklardır.
Buradan çok açık ve net söylüyorum. Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok. Eğer Atiker Konyaspor’un haksızlığa uğramamasını istiyorsak izlenecek yol budur. Bunun dışında eğer Atiker Konyaspor hak etmediği 3-5 maç seyircisiz oynama cezası ya da para cezası alacak olursa bunun sorumluluğunu maalesef siyasiler de sırtlarında hissedeceklerdir, hissetmelilerdir.
Şimdi görünen şudur: Atiker Konyaspor Yönetimi Ahmet Şan başkanlığında Fatih Yılmaz, Ahmet Baydar, Ali Akkanat, Abdullah Şanlı, Celalettin Çakıcı, Ali Kaya, Ali Karaçayır, Mehmet Günbaş, Mehmet Tosunoğlu, Sefa Coşkun, Mustafa Güncü, Gökhan Erkan, Mustafa Okcu, Fatih Tınmaz, Ömer Zeren, Zekeriya Mızırak, Hakan Salim Çağlayan, Ercan Yılmaz, Mehmet Ali Gökhan ve Zekeriya Coşar’la kendi üzerine düşen görevi yapmıştır.
Atiker Konyaspor takımı Teknik Direktörü Mustafa Reşit Akçay ve tüm futbolcularıyla üzerine düşeni yapmıştır.
Atiker Konyaspor taraftarı, üzerine düşeni gerektiği gibi yapmıştır. Her ne kadar içerisinde çürük elmalar olsa da bu çürükleri de kendisi ayrıştıracaktır.
Ve şimdi de Konya siyaseti iktidarı ve muhalefeti ile üzerine düşeni yapmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.