Onurlu nesil yetiştirelim
Gün geçmiyor ki bir tecavüz olayıyla, bir yasak ilişki olayıyla karşı karşıya kalmayalım. Toplum neden böyle bir yozlaşmanın içerisine girdi? Bu yozlaşmanın baş aktörlerine baktığımızda da neredeyse ağzından “din kitap, Allah” lafını düşürmeyenleri görmeye başladık.
İşin siyaset tarafına hiç girmeyeceğim. Çünkü ahlaksızlık yapanın partisi falan hiçbir önem taşımaz. 51 yaşındaki İmam Hatip Müdürü, hem de evli ve 3 çocuğu olan birisi, 19 yaşındaki öğrencisiyle aralarında “duygusal ilişki” bulunduğundan soruşturma açılıyor ve müdür istifa ediyor. Buradaki konu ne derseniz “duygusal ilişki” imiş. Böyle bir şey olabilir mi? Acaba o müdür bozuntusu, “müdür” olmasaydı, o çocuğa yaklaşabilir miydi? Ne duygusallığı? Ahlaksızlığın daniskası…
Öteki taraftan, din konusunda mangalda kül bırakmayan bir vakıf ve yanında imam hatiplilere sahip çıktığını savunan bir dernekle birlikte güya din dersi verip “inançlı nesil” yetiştirmeyi hedefledikleri evler açıyorlar. Tabii ki vatandaşımız da ne bilsin, bunlar dindar(!) diye çocuklarını emanet ediyorlar ve sonuç orada ders veren bir İmam Hatip öğretmeni 8-9 tanesi raporla ispatlı olmak üzere bir rivayete göre 45 öğrenciye tecavüz ediyor.
Ne diyeceğiz şimdi buna?
“İnançlı nesil yetiştireceğiz” diye kendilerini yırtanlar, yetiştirdikleri neslin hiçbir şeye karşı bir inanç taşımadığını, ne dini, ne ahlaki, ne örfi, ne insani inançlarının olmadığını acaba görmüyor mu hala?
Yani yukarıdaki bahsettiğimiz iki olayı münferit falan göstermek isteyenler olacaktır. Onlara hemen söyleyeyim; bu olaylar münferit falan değildir. Maalesef ülkenin geldiği aşamada bu sorun büyük bir sorun halini almıştır.
2002 yılında doğan bir çocuğun bugün 13 yaşında olduğunu düşünürsek, bu çocuğun bugün ülkede içki içme yaşının 10’lara, uyuşturucu kullanma yaşının 11’lere, fuhuşun 9’lara düştüğünü de düşünürsek, çok iyi yetiştirilmediği, sitemin bu çocukları mahvettiği ortaya çıkar.
Bu kadar kötü gidişata rağmen halen ülkenin naturasını bozmaya çalışanlar, artık bundan vazgeçin.
Bu ülkenin kuruluş felsefesi zaten daha yüzlerce, binlerce yıl bu ülkeyi geleceğe taşır. Bunu değiştirmeye kalkıp da Türk Milleti’nin hiçbir şeyiyle uymayan şeyleri ortaya koymaya devam ederseniz, hem ülkeye hem kendinize zarar verirsiniz.
Ahlaksızlıklar, yayın yasaklarıyla örtülmez. Ahlaksızlıkların üstünü kapatmak sadece yeni ahlaksızlıklara çanak tutmaktır. Bu ülke zaten kuruluş felsefesiyle, ahlaklı, onurlu ve güçlü bir ülkeydi. Bunu ahlaksızlaştırmak, onursuzlaştırmak ve güçsüz kılmak ancak düşmanların yapacağı işlerdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.