GASTROFEST KONYA’YA YAKIŞIYOR

Aslında bir haftadır yazmak istiyordum ama fırsat olmamıştı. Bir de bu tür yazıları, olay olduğu sıralarda yazdığınız zaman okuyucu okumuyor. Çünkü zaten tüm basında bu olaydan bahsedildiği için sadece başlığına bakıp geçiyor. Ama üzerinden biraz geçtiğinde ilgi daha yüksek oluyor. Bizler de yazar olarak vermek istediğimiz mesajı daha rahat verebiliyoruz.

Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bu tür “gastro” festivaller düzenleniyor. Bence hepsi de ülke için, ülke kültürü için önemli ve olması gereken toplantılardır. Ancak Konya’da yapılan festival çok daha fazla önem arz etmektedir. Çünkü Konya gastronomisi tamamen “Türk” kültüründen oluşmaktadır. Diğer illerin gastronomi kültüründe, Arap geleneği gibi farklı kimliklerin izlerini, farklı kültürlerin katkılarını bulabilmek mümkünken Konya gastronomi kültürü tam bir Türk kültürü diyebiliriz.

Hatta bunu Mevlevi tarikatı ile bağdaştırmak ne kadar mümkündür bilmiyorum. Çünkü gastronomi kültürü adına tarihsel bir değerlendirme yapılacak olsa sanırım ortaya çıkacak olan Konya gastronomisinin Mevlevilerden değil, Mevlevi mutfağının Konya, Selçuklu ve Türk mutfak kültüründen etkilendiği olacaktır. Yani Konya gastronomi kültürü o denli derindir.

Ve bu yıl “Konya Gastrofest” programlarında görülmüştür ki bu festival Konya’nın bir markası haline gelecek ve “Türk Gastronomi Kültürü” Konya’dan yeniden tüm dünyaya örnek teşkil edecektir.

Bu festival başka bir şeyi daha göstermiştir. 3 günlük festivali 300 bin kişinin üzerinde hemşerimiz ziyaret etmiştir. Bu yönüyle tam bir festival havası oluşturmuştur. Ve de bu festival hemşerilerimizin bu konudaki açlığını da gün yüzüne çıkarmıştır. 1990’lı yılların sonlarına kadar Konya fuarı –yeni adıyla kültür park- Konyalı hemşerilerimizin bu talebini yerine getiriyordu. 1990’lı yıllardan itibaren, yerel iktidarın da etkisiyle fuar eğlenceden uzaklaşmaya başlamış, daha sonraları dokusu tamamen değişmiş ve “festival” anlamını kaybetmişti. 2007-2008 gibi adını da değiştirip, “kültür park” adını almıştı. Konya Ulusal Fuarı bu şekilde bitirilmişti.

Gastrofest göstermiştir ki, Konyalı bu tür etkinlikleri ve festivalleri seviyor, ilgi gösteriyor. Ve de bence en önemlisi Konya Fuarı’nı özlemiş.

TEKNOFEST’İN MUADİLİ, KONYA “BİLİMFEST”

Gastrofest’ten sonra, hafta geçmeden bu sefer Konya’da Bilim Festivali başladı. Konya Bilim Merkezi’nin açılışına itiraz eden bir güruh vardı. Konya’da bilim merkezinin ne işe yarayacağını söylüyorlardı. Bilim Merkezi, Konyalı ve Konya dışından gelen binlerce insanın odak noktası olduğu gibi aynı zamanda çocukların bilime merakını uyandıran ve de özendiren bir merkez haline geldi. Aynı zamanda Konya Bilim Festivali’nin 8.sinin düzenlenmesine de en büyük katkıyı verdi.

8. Konya Bilim Festivali, katılımcılarıyla, ziyaretçileriyle, etkisiyle Teknofest’e en büyük rakip olan teknoloji ve bilim festivali oldu. Buna da sanırım “Konya etkisi” demek yerinde olacaktır. Konya yaparsa bir de siyaset, politika, particilik gütmeden yaparsa en iyisini yapar. İşte gerek “Gastrofest”, gerekse “Bilimfest” bunun en güzel örnekleridir.

EN ÖNEMLİSİ DE BU HAFTA; “KİTAPFEST”

Konya’da festivaller bu kadarla bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu hafta da bence en önemlisi “Konya Kitap Günleri Fuarı” açılıyor. 15 Ekim’de açılacak olan “Kitapfest” 24 Ekim’e kadar sürecek.

Gastrofest, Bilimfest ve Kitapfest derken Konya’da yaşamanın ayrıcalık olduğunu unutmamak gerekir. Tüm bu festivallerde emeği geçenlere, başta vizyonel bakışıyla Konya vizyonunu da değiştiren Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay olmak üzere tebrik ve şükranlarımı iletmek istiyorum. Kitapfest’te buluşmak üzere.

Dostlukla kalın.