İvedi şekilde çözüm şart
Hani bir fıkra vardır; ringde iki boksör kapışırken bir tanesi devamlı dayak yemektedir. Ama her köşeye geldiğinde antrenörü “çok iyisin” demektedir. Bir böyle, iki böyle ama boksörün gözü bile dayaktan görmemeye başlamıştır ve antrenör hala “çok iyi gidiyorsun” demektedir. En sonunda dayanamaz cevap verir boksör: “Yahu o kadar iyi gidiyorum da beni kim dövüyor?” diye.
Yani TÜİK enflasyon açıklıyor, sorun yok gözüküyor. Büyüme oranı açıklanıyor; 5,2… Neredeyse müthiş… İyi de cebimizdeki para eriyip gidiyor. Alım gücümüz her geçen gün daha da düşüyor. Ve geçimimiz zorlaşıyor. Yani ekonomik veriler o kadar iyi gözükürken biz parasız kalıyoruz.
Amiyane bir şekilde geçen yıl kömür şu kadardı, domates bu kadardı, bilmem neyin fiyatı şöyleydi, bu sene de böyle oldu diye konuşmak istemiyorum ama buna bir çözüm şart gözüküyor.
Görünen o ki, ekonomiye kısa vadede bir çözüm gerekmektedir. Bu çözüm de ancak sıcak para girişi olacak gibi gözükmektedir. Ancak böyle bir girişim var mıdır, yok mudur, bu konuda da çok emin olmamakla birlikte Sayın Bakan’ın ağzından tatmin edici açıklamalar duymamaktayız.
Üretimden iyice uzaklaşan bir ülke olarak, bir an önce üretime geri dönmeliyiz. Devlet’in önemli varlıkları olan, SEKA gibi, Şeker Fabrikası gibi, ETİBANK Alüminyum gibi önem arz eden kuruluşlarına Devlet olarak derhal sahip çıkmalıyız. Bakın, SEKA gibi bir kurumun olmaması şu anda maalesef birçok gazeteyi iflas noktasına getirmiştir. Yarın Şeker fabrikalarında ve benzeri kurumlarda da bu şekilde sorunlar yaşamamak için bunun önlemini bugünden almalı ve gereğini yapmalıdır.
İnşaat sektörü içler acısı bir hale gelmiştir ve birçok inşaat firması iflasla yüz yüze kalmıştır. İnşaat sektörünün çatırdaması toplumdaki birçok firmayı ve vatandaşları da etkileyecektir. Çünkü bu sektörden etkilenen birçok sektör daha vardır ki, buradaki bir kırık, diğer sektörlerde de bir çatlamaya sebep olacaktır.
Artık Devlet, “beylik” mazeretlerden uzaklaşmalı ve somut adımlar atmalıdır. Vatandaş, yüzde 30’luk, 40’lık, 50’lik enflasyon yaşarken TÜİK’in yüzde 17’lik, 20’lik enflasyon açıklamalarıyla tatmin olmamaktadır.
Devlet, sıkıntıya giren sektörlere desteği geciktirmeden, bir an önce vermelidir. Bu sektörler şimdi destek almazsa ilerleyen süreçte destekle kurtulacak durumu çoktan geçeceklerdir.
Zaten basın berbat durumdadır. 15 Temmuz’da dimdik “Reis”inin arkasında duran basın, şimdi de “Reis”i arkasında istemektedir.
Ekonomik çözümler için en azından Meclis toplanmalı ve bu konuda yapılabilecekleri tartışmalıdır. Vatandaşa moral verecek ve aynı zamanda vatandaşın yaşayabileceği imkanları sağlayabilecek yaptırımlar karara bağlanmalıdır.
Eğer tasarruf edilecekse bu da en baştan Cumhurbaşkanlığından başlayarak, en son vatandaşa gelmelidir. Devlet’in yöneticileri bu vatandaşa 15 Temmuz’dan borçludur ve bu borcunu ödeme zamanı gelmiştir. Vatandaş, Devlet’ine değil; artık Devlet vatandaşına borcunu ödemeli ve vatandaşını refaha ulaştırmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.