Düğün salonları günah keçisi oldu

Hep yazmaya ve ifade etmeye çalışıyorum. Karar almak, yasa çıkarmak, Kanun Hükmünde Kararname çıkarmak, bunların hiçbirinin bir önemi yok. Önemli olan alınan kararların uygulanır oluşu ve uyulmasıdır. Bunun uygulanıp uygulanmadığını da güvenlik güçleri kontrol edebilmelidir.

Dün çok sevdiğim bir ağabeyim telefonla aradı. Uzun bir süre sohbet ettik. Daha doğrusu o konuştu ben dinledim. 65 yaş üstü olduğu için bu konudan oldukça şikayetçi. O kadar dolmuş ki, içindekileri döktü. Sanki sorunun sadece 65 yaş üstü vatandaşlar olduğu gibi bir düşüncenin oluştuğunu belirtti. “Sanki 65 yaş üstünü evlere tıksan bu iş bitecek gibi bir algı oluşmaya başladı” dedi. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da olduğunu belirtti. İstanbul’da neredeyse adım başı bir polis, zabıta vb kolluk kuvvetlerinin sürekli kontrol halinde olduğunu, uyarıda bulunduğunu ve ceza kestiğini belirtti. Kendisinin gözü önünde 4-5 ceza kesilmesi ve uyarı işlemini gördüğünü anlattı. Aynı şekilde geçtiğimiz gün Zafer’de Camlı Köşk’ün orada oturmuş vakit geçiriyormuş. Zafer’ de gezinenleri izlemiş. Ve de gerek maske takma konusunda gerekse sosyal mesafe konusunda vatandaşların kurallara hiç riayet etmediğini anlattı. “Belki 2 saat oturdum. Orada bir tane ne polis, ne zabıta gördüm” diye anlattı. İnsanların kurallara uymadan gayet rahat bir şekilde dolaşmalarını eleştirdi.

Bu olaydaki gibi maalesef Konya’da kontrol mekanizmasının yeterince çalışmadığını görüyoruz. Kurallar konuyor ama maalesef uygulanıp uygulanmadığı belli değil. Hal böyle olunca kağıt üzerinde mücadele iyi gözüküyor belki ama gerçekte maalesef “altı bağlar gazeli” olduğu ortaya çıkıyor.

Adam Covid pozitif, evinde karantinaya alınıyor. Ama bu adam oturduğu site içerisinde rahatlıkla çıkıp dolaşabiliyor, asansörü kullanabiliyor. Ama kağıt üzerinde “yasak”; dışarıya çıkamaz. “Efendim bilinçli bir vatandaş olarak şikayet edin” denilebilir. Ama bizim insanımız birbirini ihbar etmez. Ayrıca kolluk kuvvetleri görevini yapacak ki, Devlet, birbirini şikayet edip, husumet içerisinde oturan düşman komşular yaratmayacak.

Dolayısıyla burada çıkan sonuçlardan birincisi, Konya polisi, zabıtası, gerekiyorsa asker, bu önlemlerin uygulanmasında ciddi bir kontrol mekanizması haline gelecek.

Gelelim diğer bir konuya…

Bu pandemi mücadelesinde sanırım en büyük vurgunu düğün işiyle alakalı insanlar yediler. Yani düğün salonları, kuaförler, düğün salonlarının tedarikçileri, müzik grupları, gelinlikçiler, damatlık hazırlayanlar, yani bu listeyi çoğaltmak mümkün. Ve bu gruplarda maalesef ki ekonomik sıkıntı var. Yani bu insanların evlerine ekmek götürmeleri gerekiyor. Ama maalesef alınan karar en çok “düğüncüleri” etkiliyor.

Bakın yine bu sektörden, çok sevdiğim bir arkadaş sosyal medyasında ne yazmış: “Tatillerin yapıldığı, yat partilerinin verildiği, ünlülerin sahne aldıkları yerlerde virüs yok galiba çok garip. Millet hoydur hoydur gezip keyif yaparken virüs yok, ekmeğinin derdinde olan insanlara virüs yasak var. Ayrıca neden 14 il acaba? Diğer illerde virüs bitmiş mi?”

Yine bir başka sosyal medya mesajı şöyle “o kadar salon sahibi, heyecanla düğünlerini, kınalarını bekleyen düğün sahipleri, müzisyen, kameraman, aşçı, fotoğrafçı, garson, organizasyoncu ne yapacak şimdi?”

İşte kısacası, eğer Zafer’de maskesiz, sosyal mesafeyi dikkate almayan insanlara hiçbir şey yapmayıp, yok 65 üstü, yok 18 altı, yok düğün, yok dernek demeye kalkarsanız hem adaleti sağlayamazsınız hem de bu virüsün önüne falan geçemezsiniz.

Bence vatandaşın söylemlerine dikkat ederek, taleplerini yerine getirerek, bir çözüm sağlamaya çalışmak çok daha doğru bir yöntemdir. Eğer düğünleri yasakladım diyerek, sokak arasındaki düğünlere göz yumarsanız, düğün salonu sahiplerine bunu nasıl açıklarsınız?

Bugünden tezi yok, Konya Emniyeti kontrollerine başlamalı. Şikayet üzerine değil, bilakis şikayet beklemeden kontrollerini sağlamalılar. Belediyelerin zabıta güçleri de buna destek vermeli ve gerekirse her sokak başında bir kolluk gücü olmalıdır. Hatta Esnaf Odaları da bilhassa gıda ile direk ilişki içerisinde olan işletmeleri sürekli denetlemeli ve hijyeni ve önlemleri kesinlikle sağlamalıdır.

Yeni Valimiz bu konularda ne düşünüyor bilmiyorum ama bu önlemleri ciddi bir biçimde almadığı takdirde; istediğiniz kadar hıfzıssıhha kararı çıkartın hiçbir yararı olmaz.

Buradan çıkan diğer bir sonuç da Valiliğin bu pandemi yönetimin çok daha ciddi bir biçimde ele alıp uygulaması olmalıdır.

Dostlukla kalın.