Malumunuz bir şebi arusu daha yaşadık. Öncelikle şunu ortaya koyalım. Bu sene Mevlana İhtifalleri geçen senelere göre çok daha dolu doluydu. Etkinlikler çok daha fazlaydı. Ve verimli söyleşiler geçti.

Bu ihtifaller süreci iyi geçmesine geçti ama bazı eksiklikleri de söylemeden geçmeyelim. En azından seneye bu konularda daha dikkatli olalım diye düşünüyorum.

En bariz sorun bu davetiye ve bilet konusunda gelişiyor sanırım. Çünkü genelde vatandaşın şikayeti bilet bulamamak. Yani aslında “tıklım tıklım dolu” gözüken salona gidildiğinde görülüyor ki, birçok yer boş. Yani anlaşılan şu ki; izlemek isteyen bilet bulamıyor, bilet bulan da izlemeye gelmiyor bile.

Bu konuda İl Kültür Müdürlüğü’nün bir eksikliğinin olduğunu düşünmüyorum. Büyük ihtimalle kurum ve kuruluşlar –ki buna siyasi partiler de dahil- tabiri caizse bir “açgözlülükle” davetiye istiyorlar ve akabinde de programa katılmıyorlar. Ancak bunun bir çözümünü bulmak ve gerekirse zor da olsa günlük program yapmak gereklidir.

Benim bu sene gördüğüm eksikliklerden birisi de şebi arusta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gelmiştir. Bir cumhurbaşkanının ilimize teşrif etmesi gayet olumlu bir harekettir. Ancak şebi arusta salonun boş olması, dışarıda bekleyen insanların salona girememesi ve de Cumhurbaşkanının konuşmasının ardından protokol sıralarının ve salonun bir kısmının daha boşalması büyük bir handikaptır.

Bence protokol günü şebi arus dışında bir güne alınmalıdır. Oraya sadece şebi arus için gelen halk, güvenlik nedeniyle çok abuk sabuk işlemlerle karşılaşmaktadır. Halbuki oraya gelen vatandaşın belki de Cumhurbaşkanını görmek, onu dinlemek gibi bir derdi yok; sadece şebi arusu hissetmek isterken maruz kaldığı “güvenlik eziyeti” Mevlana Hazretlerinin bile hoşuna gitmeyecek düzeydedir.

Gazeteciler olarak, halkın haber alma özgürlüğüne hizmet etmeye çalışan ve İçişleri Bakanlığı Konya Valiliği’nden aldığımız akreditasyonlara rağmen salona girmek için önce salonu neredeyse tavaf ederek, bin bir zahmetle salona dahil olan bir konumdayken tabii ki halkın daha rahat giriyor olduğunu düşünemiyorum bile.

Bazen güvenlik sorunları oldukça abartılı bir hale gelerek halkı rahatsız eder bir duruma taşınabiliyor. Ve Konya’nın güvenliği Konya Emniyet Müdürlüğü tarafından sağlanır. Cumhurbaşkanlığı’nda görevli, belki de Konya’yı hiç görmemiş emniyetçiler tarafından düzenlenemez.

Bu konuda da bence dikkat edilmelidir. Ve de yapılması gereken en önemli çözüm şebi arus halka açılmalı; cumhurbaşkanının, başbakanın, bakanların, anamuhalefet partisi başkanının vb erkanın katılacağı protokol günü başka bir güne alınmalıdır.

Bu arada bu şebi arusta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının ardından apar topar salonu ve Konya’yı terk etmesi de ilginç bir görüntü oluşturdu.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salondan ayrılmasının ardından protokolün dağılması ve de Sema’ya başlanmadan önce neredeyse tüm protokolün salonu terk etmesi düşündürücü idi.

Şebi arus isminin tescillenmesi ne kadar önemli ise şebi arusun yaşatılması ondan da önemlidir. O nedenle bundan sonraki ihtifallerde umut edelim çok daha iyi olsun.