Bir garip ihale
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 6306 sayılı kanuna dayanarak “ihaleler” yapıyormuş. Bu ihalelerden birine de biz şahit olalım dedik ve dün Çevre ve Şehircilik Konya İl Müdürlüğü’ndeydik.
Hacıkaymak mahallesinde bir alanda müteahhidin biri arsalardan yüzde altmışını mı yetmişini mi toplamış ve ondan sonra geri kalan arsalarla ilgi izaleyi şuyu istiyor ve bunun üzerine Müdürlük ihaleyle geri kalan arsayı satmaya çalışıyor.
Bu alanın kentsel dönüşümle ilgili bir durumu aslında yokmuş. Ama eğer bir müteahhit hisselerin çoğunu alıp da böyle bir talepte bulunursa Müdürlük bunu kentsel dönüşüm alanına sokuyormuş. Ondan sonra da müteahhidin anlaşamadığı hisse sahipleriyle izaleyi şuyu sayesinde satılması yolu gözüküyormuş.
Burada bir ilginç durum daha var ki; müteahhit hisselerin çoğuyla anlaşınca izaleyi şuyuda anlaşılamayan hissenin satılmasını isteyebiliyor. Ama bu ihaleli satışa hissedarlar katılıyor ve eğer hissedarlardan biri alırsa yeri, bu sefer de tekrar başa dönülüp müteahhitle hisse sahibinin anlaşmaya çalışması gerekiyor.
Yani olayı biraz daha somutlaştırırsak; Hacıkaymak mahallesinde müteahhit hisseleri topluyor. Hemen herkesle anlaşıyor. Anlaşamadığı kişileri aramaya gerek bile duymuyor. “Onların hisselerini de izaleyi şuyudan alırız nasıl olsa” diye Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuruyor. Müdürlük anlaşılamayan hissenin satışı için davet gönderiyor. Akabinde ihale oluyor ve bu yeri bu sefer hissedarlardan biri alıyor, müteahhit alamıyor. Ve en başa dönülüp, yine müteahhitle hisseyi alan hissedarın anlaşması aşamasına başlanıyor. Bunu süresi de yok. Yani anlaşana kadar müteahhit bekleyecek demek oluyor bu.
Sizin anlayacağınız boşu boşuna havanda su döven bir uygulama söz konusu oluyor burada. Bu arada bu satışı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, 6306 sayılı kanuna göre yaptığını belirtiyor. Yani bu kanuna göre riskli yapıların bulunduğu alanlarda da böyle bir satış şekli yapılabiliyormuş. Ama işin garibi burada ihaleye çıkan arsa üzerinde bir bina var ve binanın riskli yapı olmadığına dair yazısı da var.
Hatta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü riskli yapı diye buraya yazı gönderirken bu yazı sunuluyor ama Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bu yazıyı dikkate almıyor bile.
Şimdi bu yazıyı baştan sona okuyanlar için karmakarışık geldiğini anlıyorum ama inanın bu işin iç yüzü bundan daha da karışık. Sanırım en sade hali bu şekilde.
Yeni Türkiye’de artık bürokratik saçmalıkları aşabilmek umudunu halen taşımaktayız. Umarım bir gün bu işler düzelecek diye düşünüyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.