Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Arife günü ahlaksızları

Arife günü ahlaksızları

Bir kurban bayramını daha geleneklere göre kutladık. Burada “geleneklere göre” diyorum özellikle, çünkü İslam’a göre ne denli kutladığımız tartışılır da, geçmişten günümüze kadar gelen, gelenek, görenek ve adetlere göre kutladık işte.

Bayramlar hep deriz ya, birlik, beraberlik ve yardımlaşma günleridir. Nasıl yardımlaştığımıza bir örnek vereyim: Arife gününden bir hafta evvel yani 1 Temmuz’da Perşembe Pazarı olarak bilinen Rauf Denktaş caddesi üzerindeki Pazar yerini gezdim. Satılan meyve sebze kısmen ucuzlamıştı. Domates 4-5 lira civarındaydı. Bir hafta sonra arife gününden bir gün önceki Perşembe Pazarında her şey en az yüzde 100 artmıştı. Hatta domates fiyatları 18 lirayı bulmuştu. İşte yardımlaşma anlayışımız bu…

Birlik-beraberlik deyince de malumunuz eskiden büyüklerimizi ziyaret ederdik. Şimdilerde ya tatile kaçıyoruz ya da evimizde ailecek yalnız başımıza oturuyoruz. Birlik-beraberlik anlayışımız da bu hale geldi. Ve bayramlarımızı bu şekilde kutlamaya başladık.

Tabii ki pazar fiyatları “arife ahlaksızlığı” konusunda önemli olduğu gibi ülke ekonomisi açısından da büyük önem arz etmektedir. Toplumun her kesiminde böyle ahlaki bir yozlaşmayı maalesef görüyoruz. Pandemi döneminde marketlerin fiyatlarının fahiş bir biçimde artması, maske fiyatlarının fahiş bir biçimde yükselmesi gibi konular, pazar fiyatlarının arife gününde yükselmesi ile aynı ahlaki yozlaşmanın ürünüdür.

Bir lokantacı esnafımız anlattı. Bayram öncesi hafta başında domates tedarikçisinin 8 lira yazdığı domatese arife günü 20 lira yazıyor. İtiraz edince cevap olarak “bugün arife” demesinin mantıklı bir tarafı olabilir mi? Tedarikçi, kendi bahçesinde ürettiği domatesleri satıyor ve hafta başı ile Cuma günü arasında bir maliyet artışı yok ama ahlakımızın geldiği son aşamada sadece “arife” farkı var.

Yani bazı günlerde hak edilmeyen parayı kazanmakta sakınca görmeyen bir inanç gelişmeye başladı. Ve toplum olarak bundan bir rahatsızlık duymuyoruz.

Hani normal günlerde insanların birbirine kazık atmasından övünçle bahsetmelerini normal görelim de en azından yüzde 99’u İslam dinine mensup insanların olduğu ülkemizde dini bayram arifelerinde böyle bir fırsatçılığın “ahlaksızlıktan” başka bir şey olmadığını söylemek boynumuzun borcu olmalıdır.

İnsanların hak edildiği biçimde yönetildiği dünyada kendi ahlaki yozlaşmalarımızı yönetimlere, siyasete, devlete yıkmak da hamasetten öteye gidemez. 5 liralık domatesi 18 liraya satan pazarcıya gitsen o da rüşvet alan vekillerden, bakanlardan bahseder. Birisinin gücü domates satışındaki ahlaksızlığa yeterken, diğerinin gücü de rüşvete yetiyor. Ama halbuki ahlaksızlık aynı ahlaksızlık…

İşte zaman zaman dana, koyun yerine yatırıp kendimizi kurban etmeliyiz. Neler yapıyoruz, nasıl bir insan olduk bunları değerlendirmeliyiz. Kendimizi bir kurban edelim de sonra koyun mu kessek, dana mı kessek diye koşuşturup dururuz.

Dostlukla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi