Erhan Dargeçit

Erhan Dargeçit

Ali Babacan Konya'da idi

Ali Babacan Konya'da idi

Geçtiğimiz hafta yine dolu dolu geçen bir hafta oldu. Zaten her gün ya Büyükşehir Belediyesi’nin ya Karatay Belediyesi’nin ya Meram Belediyesi’nin ya da Selçuklu Belediyesi’nin bir belediye açılışı ile karşılaştığımızı tüm Konya biliyor. Bu konuya yarınki yazımda değineceğim.

Bu arada önemli ve üzücü bir olayla yazıma başlayayım. İyi Parti İl Başkanlığı görevini yürüten sevgili hemşehrim ve dostum Gökhan Tozoğlu sağlık sorunu dolayısıyla hastanede yatmakta. Tez zamanda acil şifalar diliyorum kendisine. Tüm dostlardan da dualarını istiyorum.

Bir yerlerde üzüntüler yaşanırken bir yerlerde de mutluluklar yaşanıyordu. Yeni Haber Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Lokman Koyuncuoğlu’nun yeğeni, sevgili kardeşimiz, meslektaşımız Hüseyin Koyuncuoğlu pazar günkü nikah töreniyle dünya evine adımını attı. Ömür boyu mutluluklar diliyorum.

Hafta sonu DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Konya’da idi. Hem parti faaliyetleri için hem de bir düğüne katılmak için Konya’ya gelen Babacan her seferinde olduğu gibi yine basına özel bir zaman ayırdı.

Yaptığı basın toplantısında DEVA Partisinin çalışmalarını anlatan Genel Başkan, aynı zamanda “altılı masa” toplantılarına da değindi.

Basın toplantısında dikkatimi en çok çeken konu; her partinin kendi içerisinde çalışma yaptığı ve bu çalışmaları zaman zaman ortaya döküp birleştirdikleri oldu. Mesela Genel Başkan Babacan 2020 yılının aralık ayında ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem' konusundaki düşündüklerini parti olarak bitirdiklerini daha sonra diğer partilerin çalışmalarıyla birleştirerek tek bir düşünce ortaya koyduklarını belirtti.

Hatta “DEVA Partisi olarak yaptıkları çalışma ile ‘altılı masanın’ ortak çalışması arasında nasıl bir fark var diye sorunca kendi yaptıkları çalışma ile ortak çalışma arasında pek bir fark olmadığını yüzde 95 kendi sundukları gibi olduğunu da ifade etti. Yani CHP, İyi Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, SP ve DP ortak bir rapor oluşturacaklar ve bu ortak raporun yüzde 95’i DEVA Partisi’nin düşündüğü gibi olacak. Geçekten takdire şayan bir “liberal gelişme” olarak değerlendirmek gerekir sanırım.

Sayın Babacan’a sorduğum diğer bir soruyu da detaylıca anlatmak isterim. ‘Altılı Masa’ aday belirlemede belli ki bir sorun yaşamaktadır. Ve de bu 6 parti içerisinde belediye başkanlarının aday olması gibi bir fikri savunanlar da bulunmaktadır. İstanbul veya Ankara’nın büyükşehir belediye başkanlarının belediye meclislerinde çoğunluk AK Parti grubunundur. Yani büyükşehir belediye başkanı istifa ederse Belediyeler Kanunu’nun 45 ve 46.Maddesine göre Büyükşehir Belediye Meclisi yeni başkanı belirlemek için toplanacak. Yeni belediye başkanı meclis üyeleri arasından gizli oyla seçilecek. İlk oylamada üye tam sayısının üçte ikisinin oyu gerekiyor. Başkan iki oylamada seçilemezse, bir sonraki oylamada salt çoğunluk aranacak. Bu oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa en çok oy alan iki aday için dördüncü tur oylama yapılacak ve en fazla oy olan belediye başkanı olacak. İstanbul’da veya Ankara’da böyle bir durum yaşanırsa, oralarda yeniden CHP’li bir belediye başkanının görev alacağı konusu çok da kolay değildir. Bununla ilgili en güzel örnek, Ali Babacan’a da anlatmaya çalıştığım Murat Karayalçın’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını, “genel başkan olacağım” diye bırakması neticesinde 20 sene Melih Gökçek’ten geri alamaması verilebilir. Halbuki Karayalçın bir dönem daha başkanlıkta kalsa belki de Melih Gökçek seçimi kazanamayacaktı bile…

Sayın Babacan’a anlatmaya çalıştığım diğer örnek; Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı döneminde, adaylığının geç açıklanması ve de adayın gerek parti tabanlarına gerekse vatandaşlara yeterince tanıtılmaması örneği idi. Haziran’da adaylığı açıklanan İhsanoğlu, Ağustos’ta seçime girdi. Hatta hâlihazırda bile İhsanoğlu’nu tanıyan sayısı ülkemizde fazla bir nüfus oluşturmaz.

Bir diğer örnek de son genel seçimlerden oldu. Konya’da SP, CHP ile birlikte seçime girdi. SP adayı CHP listesinin ikinci sırasından seçilerek TBMM’ye gitti. Haziran 2015 seçimlerinde Konya’da CHP’nin 124 bin civarında oyu vardı. Bu da yüzde 9,91’e karşılık geliyordu. SP ile beraber girilen 2018 seçiminde CHP’nin oyu 130 binlerdeydi ancak yüzdeye bakınca 9,67’ye karşılık geliyordu. Yani son genel seçimlerde SP’nin CHP’ye bir katkısı olmamıştı bile…

Çünkü şu bariz bir durumdur ki SP tabanının CHP’ye oy vermesi düşünülemez bile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erhan Dargeçit Arşivi