Ahmet Ünver

Ahmet Ünver

Cumhur İttifakına Neden Saldırılıyor?

Cumhur İttifakına Neden Saldırılıyor?

31 Mart mahalli seçim tarihi yaklaştıkça, içeride kurulmuş ve sağlama  alınmış bulunan, Türk Üçgenine yönelik saldırılara şahit olmaktayız! Peki, Neden?  İçerideki bu birliktelik, küresel, emperyalist ve bölgesel güçler tarafından sınırlarımızda yürütülmekte olan kukla devletçikler kurma girişimlerine karşı  Yerli, Milli ve Vakur bir duruştur! Türk devletinin kurulduğu tarihten itibaren içeride birlik sağlanmaması adına  içeriden ve dışarıdan her türlü saldırı, girişim ve beyanatları görmekteyiz! Ülkemizde, 1960 ihtilalı ile başlayan ve 2000'li yıllara kadar devam eden  kaotik  süreç, içeride siyasi birliktelik sağlama alınmış olsa idi, tüm bu yaşananların  gerçekleşme ihtimali yok denecek kadar azdır!  İçerideki  milli birlik, milli şuur ve milli duruş çok önemlidir! Aksi halde siyasi istikrarsızlık akabinde sosyal ve ekonomik istikrarsızlığı da tetikleyecektir! Gerisi zaten küresel ve emperyalist güçlerin tam da arzu ettiği bir  ortam! Türk devletinin sınırları  içerisinde ülkemiz  çıkarları adına  her türlü kavgayı  kendi içimizde verebiliriz! Fakat   beka ve varlığımıza yönelik saldırılarda,  seksen milyon tek yürek ve tek yumruk olmasını da bilmeliyiz! Aksi halde bölgemizdeki parçalanan  devlet, millet ve ülkeler gibi olabiliriz!

ABD'nin derin Dışişleri Bakanlarından Condoleezza Rice, Ulusal Güvenlik Danışmanı olduğu 2003 yılında, Washington Post Gazetesi'ne yazdığı makalede, Ortadoğu  ve bölgemizde, küresel ve emperyalist güçler tarafından yürütmekte oldukları  büyük oyun ve planı; Fas'tan Basra Körfezi'ne kadar Ortadoğu'da bulunan  YİRMİ İKİ devletin rejimleri, sınırları ve haritaları değişecek, Türkiye de bunların içinde, diyordu!. Ne diyormuş! Ortadoğu bölgesindeki Yirmi iki ülkenin rejimleri, sınırları ve haritaları değişecekmiş!

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan; Cumhur İttifakında kimse kalkıp da çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz. Cumhur İttifakı'nın gereği ne ise tüm arkadaşlarımız ve teşkilatlarımız buna uymalıdır. Uymayanlar olursa kusura bakmasınlar, kendilerini istirahata davet ederiz. Bu uzun bir yolculuk ve bu uzun yolculukta birbirimizi kıramayız ve birbirimizle dayanışma içerisinde olacağız. Cumhur İttifakının asıl gayesi seçim kazanmak değil, ülkemizin istikbal ve istiklalini  garantiye almaktır. Bu ittifak özünde ortak dertlerin ve ortak hassasiyetlerin neşv- ü nema verdiği milli mutabakat ittifakıdır, vurgularının çok manidar olduğu kanaatindeyim.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı hakkında,  parti teşkilatına göndermiş olduğu seçim genelgesinde;  MHP,  4 Mayıs 2018 tarihinde imza altına alınan Cumhur İttifakı Protokolü'ne sadık ve bağlıdır. Bu ittifak sıradan bir birliktelik ve siyasi dürtülere teslim olmuş bir yapı, küçük hesaplara tamah eden kaygan ve kaypak bir ortaklık değildir. Cumhur İttifakı'nın saygınlığını zedeleyecek her türlü söz ve davranıştan kaçınılacaktır.  Partimizi karalamaya, siyasi tutumunu sulandırmaya ve adaylarımızı yıpratmaya kasten teşebbüs edenler hakkında adli ve hukuki müracaatlar hızlı şekilde gerçekleştirilecektir,  ifadeleri de çok dikkati caliptir.

Bugün, dünya ve özellikle de bölgemiz üzerinde, yüz yıl önce olduğu gibi  yeni bir sistematik,  yeni bir dizayn ve  yeni bir paylaşım  masası kurulmaktadır! Dün, Sykes - Picot üzerinden kurmuş oldukları  paylaşım masasında anlaşan tüm küresel ve emperyalist güçler, bugün kavga etmektedir!  Neden?  Paylaşım kavgasının tam da merkez üssü Türkiye'dir!  Türk devleti olmadan masa kurulamamaktadır! Türk Devletine, son dönemdeki devlet yetkililerinin  ziyaretçi akınının sebebi hikmeti nedir? Son günlerde içeriden birileri tarafından  saçma sapan ve akla ziyan  açıklamalar   neyin nesidir? Tüm bu gelişmeler çerçevesinde, daha önceki yazılarımızda vurguladığımız Türk Üçgeni ve daha sonradan vücut bulan Cumhur İttifakını zedelemek ve parçalamak için  içeriden ve dışarıdan  yapılan yazılı ve sözlü açıklamalara ne demeli? Laf ola beri gele türünden beyanatlar mıdır? Yoksa  çok derin ve sinsi bir gayeleri  ve hedefleri de var mıdır? Tabii ki vardır! Küresel güçler ve işbirlikçileri hiçbir şeyi boş yere yapmamaktadır! Yapılamakta  olan her şey, yüz yıllık büyük bir plan, bir oyun  ve büyük bir hesabın dışa vurumudur!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Ünver Arşivi