Oruç nedir ki?
“R/ama/zan da ama’ları m’ama’ları bırakmalı, orucu ruhumuz ve bedenimiz ile karşılamalı Ram/azan’da ram olunmalı ibâdetlerin özüne ve hikmetine’ki bizler de yeşersin, Ram/azan da da câhillikten ve azan’lıktan kurtulabilmek için daha çok çalışmalı, Rama/zan da doğruyu her zamankinden daha fazla savunup, zan’dan uzak durmalı, Ramaz/an da ânın bizi biz yaptığını iyi bilmeli ve o an’ları zikirle geçirmeli, Ey şehri Ramazan, sen çok hoşsun bunu elbet biliriz, lâkin biz de seni hoş karşılamak isteriz.
Seni hayatımızın en önemli diliminde, gönlümüzün en güzel köşesinde ağırlamak isteriz.
Sen elbette büyük bir bir enerji topağısın, kim bu topağı sahiplenir ve incitmeden kabul eder ve misafir eder ise, işte o vakit bu enerji kartopağı büyüdükçe büyür ve misâfir olduğu mekânı ve ruhları maddi ve mânevi olarak karanlıklardan kurtarır ve aydınlatır.
Azîz’im unutmâ!
Ten orucu ağız ile, ruh orucu ise gözümüz ve kulağımız iledir. Kendini bilme yolunda ilerleyenlerin orucu ise ruhu ve bedeniyledir.
Hadi Aziz’im hadi, sen de basamak basamak gayret et, önce tenine, sonra da ruhuna bu orucu tuttur. Bu tutuş öyle bir tutsun ki, hem bedenine hem de ruhuna iz bıraksın.
Kim bilir belki, sen de bir gün Ramazan olur ve dostuna ziyârete gidersin. Belki sen de dostunun ruhuna ve bedenine şifâ olursun. Kim bilir belki de kendimizden kendimize de misafir olur ve mübarek Ramazanı Şerifi her hâliyle, her zerresiyle hisseder ve yaşarız.
Azîz’im bu makamlara ulaşabilmek için çôk çalışmalı, hani denir yâ “Bir fırın ekmek yemeli.”
Sen de gerekise bu aşk yolunda, bu kendini bilme yolunda, hammal gibi aşk’la çalışmalısın, gerekirse bir mühendis gibi kurallara göre hareket etmelisin, verilen projenin de dışına çıkmamalısın.
Azizim o büyük projeye, o büyük programa, Kur’an ve Sünnet denir.
Bu Ramazan’ı şerif ayında, her zamankinden daha fazla bu manevi projeye dikkat etmeli
Belki bu yoldaki hassasiyetimiz, bizi ORUÇ ilâhi ödüle götürecektir. Bu ödül de insanı inanıyoruzki gerçek oruca, gerçek kulluğa, gerçek varlıktaki yokluğa, yokluktaki varlığa, var olanın var etmesiyle ete kemiğe büründüğümüzü daha iyi idrak etmemize vesile olacak, benlikten ve enelikten kurtulmamıza katkı sağlıyacaktır.
“Oruç nedir ki ?”
Oruç sâdece mideyle ağız arasındaki serüven değildir. Oruç bir dâvâdır, oruç bir aşk tır, oruç bir tabiptir, oruç bir hicrettir, oruç bir panzehirdir, oruç bir hikmet bahçesidir, oruç seven ile sevilenin buluşmasıdır, oruç iyi bir öğretmendir. Bu öğretmen şöyle der; ‘unutma kalbin ve aklın yukarda, miden ve giderlerin aşâğıda, o vakit sen her dâim mideyi değil, kalbi ve aklı üstün tutasın’ der öğrencileri olan âdemoğullarına. Unutma oruç bir vasıtadır, sen bu vasıtaya takılıp kalma, yoksa hedefine ulaşamaz, alman gereken hazları da alamazsın
Sen orucun tenini değil, ruhunu yaşa. İşte o vakit! Ruhuna Hakiki ruhtan enerji katmış olursun.
Oruç aynı zamanda bir enerji anahtarıdır, esas enerji oruç kapısının içerisindedir.
Orucu hakkıyla tutan bu kapının anahtarına ulaşır, işte o vakit anlatılmazlar yaşanır, yaşananlarla şu kainat, seyrân eylenir.
Bu yolculuğun tadını gerçek manada hissedebilseydik, o vakit şu sanal olan âleme daha az tenezzül eder, daha çok ölümsüzlüğün sırlarıyla hemdem olurduk.
Ölümsüzlük evet!
Efendimiz şehitler ölmez diyor, maddesini mânâya satanlar, ölü değillerdir, bilakis onlar ölmeden önce ölmeyi, hakka vuslat etmeyi başaran, değerli hikmet yolcularıdır. Onlar şu alemde huzur pınarları gibidir, onlar hakkın ve hakikatin aynası konumundadırlar. Onların yüzleri, bizlerin yüzlerindeki huzursuzluğu tedâvi eder, bir başka ifâdeyle, o cemalleri seyretmeye doyamazsınız.
İnşaallah bizler de böyle kullara muhatap olur, kulluğumuzu daha iyi icrâ etmiş oluruz.
İnşâllah oruç vâsıtasına hakkıyla binenlerden olur, sırrında anahtarına ulaşanlardan oluruz. Amin.”
“Ey hasta! Hastalıklarının bir çoğunun panzehiri oruç olduğunu biliyor muydun?”
“Yeni aldığımız oruç kanatlarınızın müddeti 11 aydır, bu zaman dilimini iyi kullanın ve kanatlarınıza zarar vermeyin.”
“Ey biçâre kul, çâresizlerin çaresine çâre olan ilâhi mesaj Kuran pınarıdır. O Kurân pınarın sayısız tatları vardır. Evet evet o tatlardan en bârizi ise ORUÇTUR VE EN GÜZEL ŞİFÂDIR.”
Anadoluda Bugün yayın ekibimiz, ismi bilinmeyen emeği geçenlerimiz, pek kıymetli okurlarımız, Ey Cân’lar ve Cânan’lar, Ey Azîz’ler ve Azîze’ler, Ey Sâlih’ler ve Sâliha’lar, Ramazân’ı Şerifimiz mübârek ola, bu şerefli misafir ile olan dostluğumuz ise her dâim mûteber ola inşallâh.”
Paris’ten selamlar saygılar ve hürmetler efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.