Yolcu Aziz Kaya

Yolcu Aziz Kaya

Bakışlarımızdaki Akışlar

Bakışlarımızdaki Akışlar

Ah kardeşlerimiz ah!
İnanın ne çekiyorsak bu bakışlarımızdaki akışlarımızdan çekiyoruz.
Önce durmalı, durmamak için durmalıyız. Durmadan yürüyenler en çok hata edenlerdir. Durmasını bilenler ise hatâ payını en aza indirgeyenlerdir.
Kardeşlerim akışlar elbet çift taraflıdır, bakarken hem alır hem de verirsiniz.
Nereye ve ne için baktığımızı çok iyi bilmeliyiz, bakışımızın bize ne kattığına, yani kişiliğimizin nereye doğru evrildiğine çok iyi dikkat etmeliyiz.

Sultânım önce durmalıyız şu an, neden mi durmalıyız şu an ? Tabi ki önemine binâen cevâbını da verelim.
Andaki başarılar hep sağlıklı bakışlarda ve akışlarda gizlidir.
An da artarak devam etmek istiyor ve eksilerden de uzak kalmak istiyor isek eğer, o vakit durmalı ve önce kendi kendimizi keşfetmeliyiz.
Ey bilgiye ve ilme tâlip olan yolcular
Bizler daha kendi kendimizi tanımadan, bir başkasını tanımaya kalkar ve zamânımızı da buna yoğunlaştırır isek maalesef kaybedenlerden olabiliriz.
İnanın zam/an dilimimizdeki an/lar, bu gidişattan hiç râzı olmaz, hattâ bize acı bir fatura bile kesebilirler.
Dedik yâ, duralım durmamak için duralım, çıktığımız yollar da kaza yapmamak için duralım.
Tabi ki bütün bakışlar ve akışlar, inanın bir yolculuk mesâbesindedir.
Ey cânlar bizler, aracımızla bir seyahate, bir yolculuğa çıkacak olsak, mutlaka arabamızı bir gözden geçirir, kendimiz biliyorsak kendimiz, kendimiz bilmiyorsak bir ustaya, bir garaja mutlaka götürür, yağını suyunu ve gerekli kontrollerini yaptırırız.
Bu vesileyle hem kendimizi rahatlatır, hem de geleceğimizi mümkün mertebe, garanti altına almaya gayret eden yolculardan olmuş oluruz.
Sorumluluk tam da bu nokta da kendini ön plana çıkarıyor.
Sorumsuz olan insanlar önemsemezler ve başkaları tarafından da önemsenmezler.
Oysan insanoğlu hem önemsemeli hem de önemsenmelidir.
Önemsenmeyen insanlar, susuz toprağa benzerler, susuzlaştıkça bağrı yanar ve çatır çatır çatlar ve yarılırlar.
Önemsemeyen insanlar, değerini kaybetmiş hazîneye benzerler, oysa hazîne değerinin bilinmesini ister, şu âlem de en büyük mucize insandır, en büyük hazîne insandır.
Azîzim insan önce kendine değer vermeli, önem vermelidir. neden mi önem vermelidir ? Çünkü kendi değerinin farkına varamayanlar maalesef keşfedilemezler, sen seni keşfeder isen, inan o vakit başkalarına da kendi cemâlinin keşfini açar, kendi ruhunun yüceliğini, sanat eseri olarak yaratıldığınızdan da haberdar etmiş olursununuz.
Bedenimiz de akü gibidir, dengeli kullanılmalıdır.
Eksileri doğru yerlere konmalı artıları doğru yere konmalıdır yoksa hem akümüz zarar görebilir hem de akünün yüceliğini ortaya çıkaran aracımız zarar görebilir.
Hem akümüz konumundaki bedenimiz zarar görebilir, hem de bedeni anlamlı ve değerli kılan ruhumuz zarar görebilir.
Tekrar yazımızın başlığına dönelim, hem de hakîkatin etrâfını çepeçevre çevreleyebilecek şekilde çevreleyelim.
Bakışlardaki akışlarımızın alanları o kadar çok ki, o kadar farklı farklı alanlara farklı konulara bakıyor ve akıyoruz ki, şâyet eksileri eksiler tarafına koymaz isek, şâyet haram olanları haram bölümüne koymaz isek, haramları helâller bölümüne koymaya kalkar isek, o zaman vah bizim hâlimize vay bizim hâlimize.
Haramları ve helalleri ayıran yüce Allâh, aslında insana bu ayrımlarla hürmet etmiş ve korumuştur.
Hiç insanı yoktân vâr eden Allâh, yarattığı kullara neyin zararlı neyin faydalı olacağını bilmez mi ? Elcevâp elbette en iyisini bilir.
Ondandır ki bize bizi anlatan, bize iyiyi ve doğruyu öğreten, bize Peygamberiyle de bu gerçekleri tekrâr tekrâr hatırlatan yüce Allâh, âdetâ insana seni sevdim de yarattım, ey Ademoğulları ne olur sevildiğinizi bilin demekte.
Şu âlem de bakabileceğiniz ve akabileceğiniz o kadar çôk helaller vâr ki, inanın bakıp bakıp bitiremezsiniz, bakıp bakıp doyamazsınız.
Unutmayınız helaller yeşertir, haramlar ise kurutur.
Şimdi durmalı ve uzun uzun düşünmeliyiz, bizler yeşermek mi istiyoruz, yoksa kurumak mı ? Elbet kimse kurumak istemez, herkes yeşermek ve yeşertmek ister.
Ey insan!
Bakışlarımız ve akışlarımız ile kendi kendimizi resmetmekteyiz. Bakışlarımız ve akışlarımız ile kendi kendimizin eserini ve romanını yazmaktayız. Elbet bu yaptığımız tablolar hem bu dünyâda hem de âhirette değerlilik veyâ değersizlik arz edecek. Elbette yazdığımız eserler ve romanlar da, çok beğenilenler arasına veyâ da hiç te beğenilmeyenler arasında yerini alacak.

*Bakmak, bakarken de bakılmak.

*Akmak, akarken de akılmak.

Kardeşlerim yukarıdaki bu ikiliye çôk dikkat etmeliyiz.Belki de yaşamımızın özü veyâ tamâmı bu iki başlıkta gizli.Azîzim o vakit şu andan itibâren, bu ikiliyi çôk iyi tanımalı ve haklarını gereğince adâletli bir şekilde vermelidir.İnan o vakit bakanın bakışında gül bahçesi vardır, inanın o vakit bakılanın da gökkuşağı güzelliğinde gelişleri ve gidişleri vardır.Hani denir yâ "bir bakışınla canlar yaktı", yâni bu yanış sevgi yanışı, mutluluk yanışı. Tabi ki, bakışlarımız ile nefret veren de olabilir veyâ nefret alan da olabiliriz.İç enerjimiz hâk ile yoğrulduysa, iç enerjimiz Kur’ân ve sünnet üzere bina edildiyse korkmayınız, siz hem huzur saçar hem de huzur alırsınız."Mahsülün bakışlarına bağlı, o vakit cân tarlasına tohumunu ekmeden, tekrar tekrar bir gözden geçir." "Bakışlar haktı, akışlar haktı, kim ne ile baktı, elbet o ile gördü. Hani pirimiz, Mevlâna'mız de deryâ, " Ne arıyorsan sen o sun."

O sun işte ey cân O"

"En etkili tohum bakışlardır, en etkilenen tarla ise bakılan gözlerdir.""Çirkinlik senin bakışlarında, bakışlarını düzeltirsen, güzeli de ayân ve beyân görürsün." Anadolu’da Bugün bizler de bakışlarımıza ve akışlarımıza dikkat edelim, bizler de bakışlarımız ve akışlarımız ile nice hoş eserler yazalım. Anadolu’da Bugün ismiyle bilgi güneşliğine tâlip olan Gazetemizin değerli yayın ekibini ve siz değerli okurlarımızı selâmlıyoruz efendim. Hoşluğumuz ve huzurumuz dâim olsun

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Yolcu Aziz Kaya Arşivi