Ülkemizin de içinde bulunduğu karmaşa ile dolu bir bölgede yeni bir yılın ilk gününe gözümüzü açtık.Sıkıntılar içinde kıvranan, insani bütün değerlerini ve davranışlarını kaybeden kalabalıklar, batı taklidi bir geceden sonra nihayet uyanabildiler.

Kimileri milli piyangodan çıkan parasına sevinirken, kimileri de para tutmayan bileti ile elleri boş, hayalleri boş bir şekilde kalakaldı. Hindilerle, çam ağaçlarıyla ve balolarla yeni bir yıla çılgınca girenler ise hala uyumaktalar.

Halkımızın büyük bir kesimi de her yıl olduğu gibi yine televizyonun başında, her günkü günden farkı olmayan bir şekilde gecesini geçirdi. Hayat normal akışı içerisinde devam etti. Yeni bir yılın yeni bir yaş olduğunu düşünerek, biraz da hüzünlendi.

Milli ve manevi değerlerine büyük önem veren Türk ulusu yabancısı olduğu batı toplumunun bu gecesine fazla rağbet göstermedi. Sadece tüketimi pompalamak adına yapılan indirim çığırtkanlığı bu geceden miras kaldı.

Yeni yılı karşılıyorum diye  sevinenlerin hiçbiri Azerbaycan’da, Filistin’de, Keşmir’de, Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de ve daha bir sürü İslam coğrafyasında  zalimlerin kurşunları ile katledilen Müslümanları akıllarına getirmediler bile.

Unutulmamalıdır ki, batı ile ortak kültürleri ve değerleri paylaşırsak, onlar gibi yaşarız. Ancak batı özellikle İslam dünyasına son yıllarda çok fena takmış durumda. Müslüman’ım diyenlere hayatı zorlaştırmaya çalışmaktadır. Bir takım yalanlara ve kapitalist düzenin zalim çarklarına kendilerini kaptıranlara ve batı taklitçilerine ne demek gerekir bilmiyorum….