Konya, İç Anadolu Bölgesi’nin ortasında ve bir çok yolun buluşma noktasında yer alan güzel bir şehirdir. Ülkemizin sanayi, ekonomi, kültür ve tarihi özelliklerinden her birini bünyesinde barındıran Konya, tanıtılmayı bekliyor.

Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan, tarihi güzellikleri ile insanları cezveden, doğal güzellikleriyle de ruhumuzu dinlendirecek  eserlere sahip olan Konya, aynı zamanda zengin mutfak kültürü ile de tanıtılacağı günleri sabırsızlıkla beklemektedir.

Son yıllarda belediyelerin çabaları ile bazı önemli tanıtım atakları için mesafeler alınmasına rağmen, Konya’ya gelen yerli ve yabancı turist sayısında yeterli sayıyı bir türlü yakalayamamış durumdayız.

Geçtiğimiz günlerde tanıtımı yapılan TURİDER toplantısı nedeniyle aklıma gelen bu konuyu sizinle paylaşmak istedim. Konya Turizm ve İş Dünyasını Geliştirme Derneği, Konya aşığı bir avuç gönüllünün kurduğu ve ileriye dönük önemli projeleri olan bir dernek.

TURİDER’in yapmış olduğu tanıtım toplantısında gözlerimiz Konya’nın tanıtımı için çalışmalar yapan kamu kurumlarından temsilciler aradı. Ama maalesef bir çoğu davet edilmelerine rağmen çeşitli mazeretleri nedeniyle katılamayacaklarını söylemiş.

Konya’nın tanıtımı amacıyla  kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte özel sektör ve sivil toplum kuruluşları elele vererek çalışmalar yapmalıdır. Tek tek yapılan çalışmalar ne kadar cılız olursa, toplu halde yapılan çalışmalar o kadar ses getirir.

Konya’nın bir çok ilden fazlası vardır. Yapılan etkinlikler ve programlar daha Konyalılara yeteri kadar duyurulamıyorsa, tanıtılamıyorsa bunda bir hata veya eksiklik var demektir. Oysa Konya, yukarıda da bahsettiğim gibi birçok potansiyele ve güzelliğe ev sahipliği yaptığı için bir kültür başkenti olabilir aslında. Ama diyorum ya hep bunların olabilmesi için diğer insanların bunlardan haberdar olması buraları merak etmesi ve bunun için buralara gelmesi gerekiyor.

Bunun içinde çarpıcı ve eksiksiz tanıtım yapılmalıdır. Konya denilince akla Mevlana  gelmesi normaldir. Mevlana’nın yanı sıra diğer müzelerimizi, ilçelerimizdeki Eşrefoğlu Camisi’ni, Beyşehir Gölü’nü,  Glistra’yı, Bozkır Zengibar Kalesi’ni, Nasrettin Hoca’yı, Hadim’i, Taşkent’i ve daha nice tarih ve doğal güzelliklerimizi de tanıtarak yerli ve yabancı turistlerin gelmesini sağlayabiliriz.

Artık ülkeler bütçelerini turizm gelirleri ile denkleştirmeye çalışıyorlar.Turizm için oldukça güzel bir tanım yapılıyor. Bacasız sanayi deniyor turizme… Ülke ekonomisine yaptığı katkı için yapılıyor elbette bu tanım. Düşünsenize bir turistin bir şehir ekonomisine yapacağı katkıyı. Ancak turist çekmek içinde tanıtım şart.