1 Kasım seçimlerinin ardından kurulan Ak parti Hükümetini uzunca bir süre uğraştıracağa benzeyen sivil anayasa çalışmaları yeniden başladı. Ülke gündemini uzunca bir süre oyalayacak olan sivil anayasa ile ilgili olarak çeşitli kişi ve kurumlardan mesajlarda gelmeye başladı.

Şimdiye kadar ithal anayasaların temel alındığı anayasa ile yönetilmeye çalışıldığımızı söyleyen bu açıklamalar da sivil anayasanın vurgusu yapılmaktadır. Yeni anayasa çalışmasına özellikle "sivil" vurgusunun yapılması, askeri müdahalelere uğramayan ve eski Türkiye kalıntılarının temizlendiği bir anayasa özleminden kaynaklanıyor.

Hükümet kanadının gayretleri ile yeniden hayata geçirilen sivil anayasa çalışmalarında genelde temel konularda partiler arası birliktelik sağlanmış gibi görünüyor.Siyasi partilerin üzerinde anlaştığı maddeler olmakla beraber, henüz uzlaşılamayan konular halen tartışılmaktadır.

Adeta bir toplumsal sözleşme olan anayasa çalışmalarının sadece siyasi partilerin değil, aynı zamanda sivil toplum kuruluşları ve kamuoyunun da gündeminde olması gerekiyor.Yakın zamanda 250 sivil toplum kuruluşu Türkiye Anayasa Platformu'nun daveti üzerine bir araya gelecek ve sivil anayasayı tartışacak.

Sivil anayasanın terörden göçe, eğitimden özgürlüklere kadar bir çok toplumsal meseleye kayıtsız kalmayan sivil toplum kuruluşlarının da katkısıyla şekillendirilmeye çalışılacak olması ümit verici.Mümkün olan en geniş toplumsal uzlaşı ile toplumun her kesiminin demokratik haklarını ve özgürlüklerini teminat altına alan bir anayasanın uygulamaya konması önemlidir.

Unutulmamalıdır ki; amaç sadece anayasa yapmak olmamalıdır. Toplumun bütün kesimini kucaklayacak, vatandaşların istek ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir anayasa yapılmalıdır.