Daha referandum tarihi belli olmadan “evet” ve “hayır” üzerinden gönüller kırılmaya, hatırlar yıkılmaya başladı bile. İnsanların referandumda kullanacağı oyun şekline göre gönülleri bölme girişimleri de ayrıca artmaya başladı.

“Evet” veya “hayır” oyu kullanacaklarını şimdiden açıklayan kişilerin yanında gönüllü veya gönülsüz saf tutmaya başlayanlar, aynı zamanda başka gönüller içinde kendi tercihlerini zorlamaya başladılar. 

Bu yaşananlar göstermeye başladı ki, referandum süreci baya sıkıntılı geçecek. İnşallah referandum tarihine kadar bir çok gönüller kırılmaz. “Evet” veya “hayır” kelimeleri yüzünden evde, işyerlerinde, esnaf toplantılarında ve dost sohbetlerinde insanlar kırıcı olmamalıdır.

Referandum sürecine kadar çok dikkatli olunması gerekir diye düşünüyorum. İnsanlar düşünceleri gereğince başkaları tarafından “tu kaka” olmamalıdır. Referandum süresince “evet” veya “hayır” diyeceklerini şimdiden deklare eden kişilere karşı nezaket ve saygı çerçevesinde durmalıyız.

Ancak daha şimdiden birbirimizi kırıp dökmeye, etrafımızda kendimiz gibi düşünmeyenleri geri plana atmaya başladık bile. Karşıdaki kişinin düşünce ve duygularına saygı göstermek hem insani ve hem de demokratik bir nezaketin göstergesidir.

Özellikle sosyal medyada referandumla ilgili düşüncelerini önceden ilan edenleri kin ve nefretle yargılayarak küfüre varan yorumlar yazmak insani bir davranış değildir. Sadece fikirlerini açıklama cesareti gösteren bu kişileri çeşitli suçlarla itham etmek ise ayrıca büyük bir saygısızlıktır.

Vatan, millet ve bayrak düşmanlarının en çok sevdikleri böyle ortamlarda birbirimizin fikrine ve düşüncesine saygı göstererek bu referandum sürecini en az kayıpla bitirebilmek için sağduyulu ve hoş görülü olmalıyız.

Referandum süresince kişilerin fikirlerinin değişebileceğini de unutmamalıyız. Kazananın Türkiye olacağını bilerek ve geleceğimizi şekillendirecek bir referandum olacağı bilinci içerisinde hareket etmeliyiz.