Millet, Ak parti’ye kredi açtı
1 Kasım seçimlerinde Ak Parti’nin almış olduğu yüzde 49.4’lük büyük oranın tartışması ve analizi daha epeyce süreceğe benziyor. Bundan beş ay önce 7 Haziran seçimlerinde yüzde 41’lik oy alan bir partinin yüzde 8’lik büyük başarısının sırrı nedir diye çok tartışılacak.
Aslında halk 7 Haziran seçimlerinde belli ki bir de koalisyon denemesinin önünü açmak istedi. 2002 yılından itibaren iktidarda olan Ak Parti hükümetlerine biraz soluk almak için fırsat tanıdı. Tabii aynı zamanda da biraz kendisini derleyip toparlaması için.
Ancak muhalefet partilerinin asla sonuca yönelik bir irade ortaya koymadıklarını daha Meclis Başkanlığı seçimlerinde gördü. Blok olarak adlandırılan partiler ortak bir aday çıkaramadılar. Bu da Ak parti’nin başarıya giden yolunun başlangıcı oldu. Vatandaşlar ayrıca koalisyon görüşmelerindeki muhalefetin olumsuz beyanatlarının da Ak Parti için bir kırılma noktası olduğunu fark etti.
Aynı zamanlarda ekonomik ve dış siyasette yaşanan bir çok çalkantı, hükümetsiz kalmanın ne kadar zor bir olay olduğunu bizlere acı bir şekilde hatırlattı. Meclis Başkanlığı’nda bile uzlaşamayan siyasi partiler çok kötü bir sınav vermişler ve karar verici siyasi kadrolar Türkiye’yi yeni bir seçime götürmüş halk da bu istisnai durum tezine katılmış 1 Kasım seçimlerinde sandığa gitmiştir.
Ayrıca 7 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin yaşadığı terör faciası, 2001 ikiz kuleler olayına benzemektedir. Çünkü o olayda da özgürlükler ülkesi olarak gösterilen ABD’de halk özgürlük, güvenlik ikilemiyle karşı karşıya kalmıştır. Ve bunun sonucunda güvenliği seçmiştir. Türk halkı da bu seçimde güvenliği ve istikrarı seçti.
1 Kasım seçimleri, Türkiye’nin güvenlik ve istikrar tercihidir. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne de halk, beklentinin çok ötesinde bir kredi açmıştır. Muhalefet, yepyeni bir siyasal açılım ve perspektif geliştirmesi gerektiğini anlarken, AK Parti de bu kredinin değerini bilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.