Kirli savaşın mağduru Suriyeliler

Son altı yıldır ülkemizin veya şehrimizin neresine giderseniz gidin karşınıza dilini, kültürünü ve yaşama şeklini değişik olarak gördüğünüz kişiler çıkmaktadır. Adeta her gün yeni bir yüzle karşılaşmak olağan hale geldi. Hepinizin de tahmin ettiği gibi mültecilerden bahsetmekteyim. Artık ülkemizde sadece Suriyeliler değil, Iraklılar, Afganistanlılar ve diğer bazı Afrika ülkelerinden gelen mülteciler bulunmaktadır.

Neredeyse sayıları 4 milyona yaklaşan bu mülteciler artık içimize girmiş durumdalar. İşyerimizde veya evimizde komşu olmaktalar, sokaklarda beraber yürünmektedir. Artık gün boyu; kadın, erkek, çoluk çocuk birileri her an etrafımızda dolaşmaktadır. Dilimizi bilmedikleri için selamlaşmamız bir-iki sözcükle geçiyor; çoğu kez de acıma duyguları içinde büyük bir yokluk içinde var olmaya direndiğini düşündüğümüz bu insanları yüreğimiz burkularak izliyoruz.

Aslında bu insanların hiç biri kendi istek, arzu ve heyecanı ile buralara gelmedi. Buralarda olmaktan mutlu olmadıkları da kesin. Ancak hem biz, hem de onlar çok iyi biliyorlar ki; bu insanlar en azından “Ortadoğu’daki kirli savaş” bitene kadar buralarda yaşamak zorundalar.

Çünkü ülkeleri şu anda tam anlamı ile bir cehennem konumunda; can kaygısından başka hiçbir umut yok. Neredeyse hiç birini tanımadıkları ve nereden geldiklerini tam olarak bilemedikleri birileri; kendilerine acı ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen bir savaştan kendilerine çıkar çıkarmaya çalışırken bunlar ortada rezil olmaktadır.

Aslında hiç birinin çıkan savaşta suçu yoktur. Yaşanan savaşı onlar çıkarmamış, ancak onlar ortada zarar gören kişiler olmuştur. Aynı zamanda bu savaşın çıkmasında Türkiye’nin de suçu yoktur. Birileri kendi çıkarları için böyle olmasını istediler; bu savaş başladı ve davam ediyor.

Birileri Ortadoğu petrolünden nemalanmak için milyonlarca insanın canını hiçe sayarken, Türkiye kimsenin sahip çıkmadığı bu kişileri mülteci olarak kabul edip kapılarını açmıştır. Ortadoğu’da çıkartılan kirli savaşın mağdurları ülkemizde yaşamakta ve devletçe de ihtiyaçları karşılanmaktadır.

Kirli savaş sonucu evlerinden ayrılan mülteci Suriyeliler için Avrupa ülkelerinin vaat ettiği yardımlar ne yazık ki gelmemiştir. Ama Türkiye yine büyüklüğünü yaparak bu insanlara sahip çıkmaktadır. Son yapılan operasyonların ardından ülkelerine dönen Suriyelilerde olmaktadır. Şu ana kadar basına yansıyan “mültecilerin dönüşü” konusunda aldığımız bilgiler minik sayılardan ibaret.

Ancak eğer bu sorun “inandırıcı bir çözüme ulaşırsa” bu sayının da çok ulaşacağını düşünüyorum. Çünkü bulundukları topraklardaki evlerini, işlerini ve tarlalarını bırakarak burada yaşamak zorunda kalan Suriyelilerin büyük bir çoğunluğu ülkesine döneceği günün hayalini kurmaktadır.