Cumartesi neşesi
TİTANİK BATTI MI YANDI MI
Amerika’da zencinin biri pasaportunu kaybetmiş, aksilik ya, o gün de Türkiye'ye uçacak..
kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı..
Hemen almış yerden, bir bakmış ki leonardo Di Caprio'nun pasaportu..
"Ne olursa olsun" demiş ve sansını denemeye karar vermiş, çıkarmış leonardo'nun fotoğrafını, kendi fotoğrafını yapıştırmış..
Uçmuş Türkiye’ye, Atatürk Hava Limanı’nda görevli gümrük memuru temel'in karsısına geçmiş..
Temel almış pasaportu, adamın ismine bakmış:
"Leonardo Di Caprio", fotoğrafa bakmış, bir zenci, adama bakmış ayni zenci..
Bir kaç şaşkın bakıştan sonra öbür masaya seslenmiş,
"Ula cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı????"
GİZLİ AJAAAEEN
Fransa da çok ünlü bir lokanta. bir hayır kurumu yararına gece düzenlenmiş,
giriş oldukça pahalı... Bizim temel jilet gibi giyinmiş, sinek kaydı tras olmuş,
kapıdakileri atlatıp, içeri sızmanın yollarını arıyor...
Bir bakıyor ki, top sakallı, asker kılıklı biri, kapıya yaklaşıyor. elinde davetiye
falan yok..
"Ajaaaeenn" (Fransız aksanıyla) diyor, kapı görevlisi iki büklüm eğilip selam
veriyor, içeri alıyorlar hemen top sakallıyı... Az sonra bir top sakallı daha...
O da "ajaaaeenn" diyor, o da içeri.Biri daha. Biri daha...
Bizim sinek kaydı traslı temel, kendinden emin adımlarla kapıya yaklaşıyor.
Davetiye soran görevlinin kulağına eğiliyor. "ajaaaeenn" diyor... Görevli öfke
ile bağırıyor :
- Hadi oradan ulan... bu nasıl teşkilat?.. Sakalın bile yok!..
Temel pantolonunun fermuarını aşağı indirirken işaret ediyor :
- gizli ajaaaeenn!..
SÜNNET
Karadenizliler, bir konferans düzenlerler. bu konferansa konuşmacı olarak ünlü bir Amerikalı bilim adamı da davet edilir. Amerikalı konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Türkleri yakından tanıma fırsatı bulur. Karadenizliler ile Amerikalı bilim adamı hemen her konuda anlaşırlar, uyum içinde konferans biter.ayrılık günü gelir, Karadenizlileri alır bir düşünce. Biz bu değerli bilim adamına ne alalım? Aralarında toplanırlar, başkan konunun önemini vurgulamak için der ki: 'Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamına
nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın?'
Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan Temel elini kaldırır: 'sünnet ettirelim!...!
ODA YOK
Otelci Temel’in kapısını gece bir futbolcu çalmış..
-Odanız var mı?..
“-Kimsiniz?..”
-Diego Armando Maradona..
“-Haa, bu kadar adamı alacak yerim yok!..”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.