Ekonominin içinde bulunduğu sıkıntıları açmak için en tesirli yol olarak gösterilen üretimin baş mimarları olan asgari ücretliler, 2019 yılı için uygulanacak olan yeni asgari ücret konusunda gözlerini Ankara’ya çevirdiler.

Geçtiğimiz yıl yüzde 11 gibi büyük bir gelişme ivmesi kazanan ülkemizde, bunu başaranların asgari ücretle çalışan kişiler olduğu unutulmamalıdır. Ancak 1603 lira asgari ücret alan işçiler maalesef büyümeden kendilerine düşen payı alamamışlardır.

Milyonlarca asgari ücretle çalışanlar ve aileleri son ekonomik sıkıntılar ile büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Açlık sınırı altında belirlenen asgari ücretle çalışmaya zorlanan işçiler, yeni yıl için büyük beklentiler içindeler.

2019 yılı asgari ücretinin 2 bin liraya net olarak belirlenmesi için bazı sendikalar şimdiden kulis yapmaya başladı bile. Enflasyonun son on beş yılın zirvesinde olduğu bu günlerde bu rakam bile yetmez ama mutlu eder.

Her gün sabahtan akşama kadar olanca gücüyle üretmek adına büyük mücadele veren asgari ücretle çalışanlar, insanca ve hak ettikleri bir yaşama yetecek kadar asgari ücret istemektedir. Hayatın bu derecede pahalaştığı günümüzde artık asgari ücretlilerinde hak ettikleri parayı alması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

Gerek hükümet ve gerekse sendikalar işbirliği içerisinde asgari ücretlinin en azından kimseye muhtaç olmayacağı bir maaş alması için işbirliği yapmalıdır. Açlık sınırı altında yaşam mücadelesi veren asgari ücretliler, artık rahat bir nefes almak istiyor.

Günümüzde  asgari ücretli perişan olmuş, çocukları aç kalmış bir durumdadır. Zaruri ve insani ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak bir durumdadır. Demem o dur ki;  Asgari ücret insanca yaşanacak bir ücret düzeyine çıkarılmalıdır.  Çünkü vatandaşın alım gücü her gün daha da düşüyor, geçim sıkıntısı derinleşiyor. Asgari ücretlilerin açlık sınırı altında yaşam sürdüğü bir ülkede refahtan huzurdan, adaletten, dayanışmadan bahsetmek mümkün mü?