Önce adamlık!
Aslında köşe yazılarımda şahsi konulara çok girme taraftarı değilim ama özellikle son haftalarda çevremdeki insanlardan çok tepki aldım. ‘Neden kendini savunmuyorsun’ ‘Neden eleştirilere ve haberlere tepki vermiyorsun’ diye telkinler aldım. Cevap vermek isterim ama…
Lakin cevap verecek lüzumu görmediğim için cevap vermiyorum. Hani Mevlana’nın bir sözü var ya! ‘’Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek bir cevabım var. Lakin; bir lafa bakarım laf mı diye, birde söyleyene bakarım adam mı diye’ bizimki de o hesap işte… Gazetecilik mesleğini kendi çıkarları ve para pul için kullanmamak gerekir. Eğer bu şekilde kullanmak istersen ondan sonra işin içinden çıkamazsın. Sonrada herkesle kötü olur, uğraşır durursun.
En azından adam olmak lazım... Adam gibi adam olabilmek… Makam, mevki, şan, şöhret, para adam yapmaz insanı, sadece isim yapar. Bir nevi ismin önünde gelen sıfattır. Falan abi, Filanca Başkan gibi sadece isminin gelen sıfattır, adamlığını göstermez senin. Toplum içinde çok saygın gibi gözükürsün ama aslında ikiyüzlüdür sana karşı iyi davrananlar. Yani iş yine sonunda Adam olabilmekten geçiyor.
Vallahi aslında çok değişik şeyler yazmak istiyorum ama bir yarım yazmak istiyor, bir yanımda yazmak istemiyor. Bizde 'adam olmak' kelimesi her yönden dürüst samimi çalışkan fedakâr vefakâr ve güven manasında kullanılır. Havada karada denizde? Fark etmez. Hangi makama unvana sahip olursan ol. İster amele, işçi, memur ister idareci?
İlla ki havaya girmeyecek tepeden bakmayacaksın. Hangi işi yaparsan yap liyakat sahibi olacaksın. Yani işinin hakkını vermeye çalışacaksın. Ancak havaya girip nefsinin gazına gelmeyeceksin. Yaratılana hürmet ve saygı göstereceksin. Her dönemin adamı olmayacak, her dönem adam olacaksın. Bağlı bulunduğun kurumda ve kuruluşta yâda çalıştığın yerde hangi makamda veya mevkiide olursan ol vatandaşın arasında sen de bir vatandaş olduğunu unutmayacaksın. Ve yine yaptığın işin baş kaynağı vatandaş olduğunu da unutmayacaksın.
Menfaatin uğruna takla atmayacak, muz uğruna elini ovuşturan şempanzelere benzemeyeceksin. Yukarıya diz çöküp, aşağıyı eğmeye eğilmeye mahkûm etmeyeceksin, dürüst olacaksın. Vatan Millet Bayrak dedin mi candan da yardan da geçmeyi bileceksin. Memlekete millete hizmeti sevda bileceksin. Birilerini arkana alarak efelenip diklenmeyeceksin.
İstediğin gibi davranıp beklediğini bulamayınca mağdur edebiyatı yaparak sahte kahraman kesilmeyeceksin. Kaleminde kelamında şerefini düşünecek habis emellerine alet etmeyeceksin. Adap ve erkâna uyacaksın. İşte o zaman sana adam diyecekler. Yoksa kütük bile olamazsın.
Yeter mi? Bence yeter…